"Hayy" ların "Hû" ile tekrar dirilişine şahit olurdum. Ölmeden ölmek veya dirilmek için ölmeye gelenlerin arasında nefesinden, itaat etmeyen nefsinden utanır insan.
Efendimiz'e (sas) Hira'da ilk vahyin geldiği anları okurken sanki o karanlık mağaradaymış gibi olmak, Cebrail ile Efendimiz'in (sas) konuşmalarına bizzat şahitlik etmek, "İkra!/Oku!" diyen Cebrail'e titrek bir ses ile "Ma ene bi kari!/ Ben okuma bilmem!" diyen Efendimiz'in sesini duymak, sonra Cebrail'in Efendimiz'i kanatları
Günde bin kere ölüp dirilmek…Burada ölmek, nefes-i Rahmani ile ilgili bir husustur. Hak aleme nefesi ile tecelli eder. Alem denilen şey aslında Hakk’ın nefesidir. Hakk’ın nefesinin verilişi ve alınışı, o kadar hızlı olmaktadır ki bu hızlı oluş esnasında alem varmış gibi görünmektedir. Oysa o nefes veriş ve alış anı yavaşlatacak olsa o yavaşlık anında Hakk’ın nefesini görmek mümkündür. Onu hissetmek mümkündür. Nefesini verdiğinde “Hayy” ismini, o nefesi geri çekmesi suretiyle sanki ölmek, kabza girmek…bunun günde bin defa tekrarlandığını var sayarsak, tekrar ölmek, tekrar dirilmek. Aynı gün içerisinde defalarca tekrarlanabilmektedir.