"Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!"
Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma;
Çıkma kendinden dışarı, serseri olma;
Kendi içine sefer et erenler gibi:
Sen görenlerdensin, dünya seyrine dalma.
Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok.
Varlığın sırları saklı senden, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu:
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli:
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili.
Duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç?
Ya bir Şah kafasıdır, ya bir vezir eli!
Günahım ağır ve isyanım büyük olduğu hâlde,
Ben yine beni yaratan rahman ve rahim
Tanrımdan ümidimi kesmiyorum.
Bugün sarhoş ve sefil olarak ölsem bile,