"İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Eşyayı kaldırınca kımıldamadan durduklarını görürsünüz. Söylediklerim bir defterin yaprakları arasına kıvrılmıştır. Sayfaları açtıkça onları göreceğimi sanıyorum ama anlıyorum ki asıl söylediğim şeylerdir altına gizlendiğim. Fark edilmesinden korktuklarımı kapadığım eşyalar oluyor anlattıklarım."
"Aşk bir meydan savaşıdır," dedi Marie-Claude, gülümsemeyi sürdürerek. "Ve ben savaşı sürdürmek niyetindeyim. Sonuna kadar."
"Aşk bir meydan savaşı ha?" dedi Franz. "Eh, öyleyse benim savaşmaya niyetim yok," dedi ve çıkıp gitti.
Gün dediler her şeyi, bir saatte döndürür
Kum denizdi üstelik, aklıma ilk düştüğün yer
Ben yakaya kim gelir, ev düşecek istemem
Öyle bir an sessiziz, hoşçakalın cümleten der
Kuş öldürdü dün gece, dua yoktu kitapta
Bin liraya ev buldu, bunları hep şansına ver