Yalnızlığa tutunma çabası içinde kadim bir kaleydi Orhan Hoca. Yıllar var ki çepeçevre kuşatmıştı Mihran'ın mutsuzluğunu, kimsesizliğini. Ne olursa olsun düşmesine izin vermez uzaktan da olsa koruyup kollardı onu. Güven duygusunun canlı bir kanıtıydı sanki. Erken yaşta yitirilen bir babanın seneler sonra uzanan bir eli gibiydi. Oturup uzun
Diderot’dan Sophie Volland’a*
“Sizi bir an için görme umudu alıkoyuyor beni, ve sizinle konuşmaya devam ediyorum, harfleri yazıp yazmadığımı bilmiyorum. Hiç bir şey olmayan her yerde, sizi sevdiğimi okuyun.” (*Fransız yazar ve filozof Denis Diderot kırk iki yaşındayken, iyi öğrenim görmüş, felsefe sorunlarıyla ilgili otuz dokuz yaşında bir kadın olan Sophie Volland’a rastladı. Kötü bir evlilik yapmış, çalışmalar ve mali sıkıntılar içinde boğulmakta olan, Enycyclopedie’nin kurucusu, Sophie Volland’da hem bir sevgili hem de ideal bir mektup arkadaşı buldu.)
Sayfa 236
Reklam
+616
16. yüzyıldan itibaren bu tür ırkçı ve aşağılayıcı Morisko karşıtı söylemler yaygınlık kazanmıştır. Don kişot'un yazarı Cervantes "köpeklerin diyaloğu" adlı oyununda bu söylemin en kötü örneklerinden birini verir. Bütün mal varlıklarını ve güçlerini kaybetmiş olmalarına ve her yerde baskı altında tutulmalarına rağmen Moriskoları ( Endülüs müslümanları ) azılı bir grup amansız bir tehdit olarak tasvir eder. İnebahtı savaşında yer alan ve 5 yıl cezayir'de esir kalan Cervantes şüphesiz hem kendi hayat tecrübesini hem de ortaçağ'ın tipik İslam önyargılarının yansıtmaktadır. her ne kadar İspanyol yazar don kişot'ta daha nüanslı Müslüman tiplemelere yer verse de moriskoların şeytanileştirilmesi dönemin ruhuna uygun bir tutumdur. İspanyol edebiyatının ünlü yazarı da bu modadan nasibini almıştır. Müslümanların sürülmelerinin ve öldürülmelerinin neden meşru ve haklı olduğunu anlatmaya çalışan bu söylemler aynı zamanda İspanya ve Avrupa genelinde İslam karşıtı yeni bir Hristiyan kimliği inşa etme projesinin de bir parçası haline geldi.
son iç döküşler
hani hayat ve ona tutunuş anlamında ipin incele incele kopuşları olur ya bu da öyle bir şey; ama benimki biraz düşünülenin aksine. çoğuna göre ip kopması hayata artık tutunamamak gibi görülse de ben her kıyımda ve her kopuşta ipe değil anlamlara tutunuyorum. içimi ne zaman hayattan bir şeyler kesse, acıtsa, kırsa hemen anında olmasa da bir şekilde
Adam Philips İyileşmek adlı kitabında, haz mefhumunu ele alırken Freud’un bile hazzın ne menem şey olduğunu bilmediğini aktarır. Hazzın buz üzerinde paten sürmek gibi bir oynaklığının olmasının her ne kadar gerçeklik payı varsa da tabi ki salt insani temel ihtiyaçlara da indirgenemez. Nihayetinde haz, içerisinde acıyı da barındıran bir güdünün de
524 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Evet merak ettiğim Abı Hayat serisinin ikinci ve son kitabını nihayet okuyabildim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ilk kitap ile bu son kitap arasında okuma zamanım baya genişti o nedenle kitaptaki detayları ve isimleri unutmuştum. Yazar ilk kitap için özet ve hatırlatmaları hem başa hem de her bölüme koymuş. Bu nedenle okurken bu kimdi ya da
Ab-ı Hayat 2
Ab-ı Hayat 2Göksun Virlan · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20227 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.