Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Kırkıncı Oda (Schopenhauer ve Kirpi İkilemi)-Güven Adıgüzel
Schopenhauer'un anlattığı ikilem şöyle; Soğuk bir kış sabahı çok sayıda oklu kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı. Az sonra, oklarının farkına vardılar ve ayrıldırlar. Üşüyünce, birbirlerine tekrar yaklaştılar. Oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar. Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdü. İnsanları bir araya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir. Ters gelen özellikler ve tahammül edemedikleri hatalar onları birbirinden uzaklaştırır. Sonunda, bir arada var olabilecekleri, nezaket ve görgünün belirlediği ortak noktada buluşurlar. Bu uzaklıkta duramayanlara, İngiltere'de ''keep your distance!/mesafeni koru!'' denir. Bu noktada, çevrenin sıcaklığını hissetme arzusu kısmen karşılanır ama, buna karşılık okların acısı hissedilmez. Kendi iç sıcaklığı çok yüksek olanlar ise, ne sıkıntı vermek, ne de sıkıntı çekmek için, topluluklardan uzak durmayı tercih ederler. Schopenhauer, kirpilerin yaşadıkları ikilemin, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammü edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdüğünü söyler. Gerekli mesafe bulunur ve ikilem biter. Hayat başlar yani. Ne okların acısının ne de havanın soğukluğunun hissedilmediği bir yer. İnsani mesafe, hepimize lazım olan.
Sayfa 84 - Post Öykü DergisiKitabı okudu
Reklam
Hepimize gerekli olan NEZAKET..
Yemeğe katılan tuz misali beşerî ilişkilere lezzet katan nezaket, bazılarının yanlış olarak algıladığı gibi alınganlık ifade eden bir çıtkırıldımlık veya bir acz ifadesi yahut bir yapmacıklık değil, fıtrattan gelen bir meyil ile insana saygı ve sevginin söz ve davranış diliyle halisâne yansıtılmasıdır.
Sayfa 59 - Albatros Yay.Kitabı okudu