Her zaman asker olmak istemişti.
Avusturya başbakanı Peter Metternich, Osmanlı topraklarında oluşan yunan milliyetçiliğini desteklemedi, çünki böyle bir milliyetçilik akımı kendi imparatorluğundakı milliyetçilik haraketlerini de etkileye bilirdi ve yunan ayaklanmasında osmanlıların yanında yer almıştı. Buna karşılık Rusya bile Yunanların yanındaydı. Yeni kurulan Yunanistan bu tarihten itibaren kendisine Navarinde yardım eden devletlerin yanında yer almıştı. Ayrıca Bavyeradan ithal edilen kralı (Prens Otto) başa geçirmiştir. Yunanistan komşularıyla iyi ilişkiler kuracağına, Batıya yönelmiştir. İdeoloji olarak da halen Batıdan beslenmektedir ve bu oldukça oturmuş sistem ve dünyagörüşüdür.
Her zaman asker olmak istemişti.
Birinci Dünya Savaşından evvelki büyük ve kozmopolit devletlerin bir kısmı İngiltere ve Almanya gibi çok sanayileşmişken bir kısmı az gelişmiş sanayiye sahiplerdi. Rusya gibi, neredeyse Osmanlı kadar sanayide geri kalmış fakat bizden dah iyi durumda olanlar da vardı. Bu devletlerin müşterek tarafı çok uluslu olmalarıydı ve çok uluslu devlet sistemi Rusya Osmanlı ve Avusturyada problemdi. Bu devletlerdeki iç yapı dolayısıyla kurmay sınıfı askerlerin iyi eğitim görenleri siyasetle iç içeydi ve belli ideolojileri vardı. Mesela Macaristan ve Avusturya ordularında müthiş itişme olduğu görülüyordu.
Reklam
LİBYA SAVAŞI BALKANLAR VE 1.DÜNYA SAVAŞINA GİDEN YOL
İstanbul, Afrika’daki son topraklarını Hıristiyan bir güce kaybetmenin getirdiği darbeyi yumuşatmak istemişti. Çekirdek bir Osmanlı gücü Libya’da kaldı, İtalyanları taciz etti ve Senusîlerin direnişini ilerletti. Yine Evans-Pritchard’ın bu husustaki değerlendirmesi alıntılanmaya şayandır: Sirenayka’da kalan Türk askerleri, imparatorluğun dört bir
Her zaman asker olmak istemişti.
Genellikle tarih yazarken Türk-Osmanlı tarafının yokluk ve problemleri ele alınır, İtalyanın gelişmiş bir ülke olamadığını, hücumu ve harbi hazırlayamadığını pek dikkate almayız. İtalya 1911`e gelene kadar Avrupanın büyük güçleri arasında geri kalmış devlettir. İtalya, medeniyeti, kültürü ve birtakım müesseseleri itibarile Avrupanın anası demektir. İtalyanın olmadığı Avrupa düşünmek mümkün değildir. Buna rağmen İtalya bu gün bile devam eden problemleri bariz şekilde yaşıyor. Kuzey İtalya endüstriyel, ticari, gelişmiş kültürüyle mağrur, aristokrasi hakim bir bölgeydi; güneyi ise zirai geri kalmış feodal bir yapı ve Sicilyadan bildiğimiz gibi sadece mafya örgütü değil kilisesi, toprak ağalığı gibi yerel örgütlenmeleriyle yaşayan, bütünleşememiş vatan parçasıydı. İtalyan birliği bir bakıma Alman birliğinden evvel gerçekleşti. Ve burada şaşılacak şey, İtalyanın en gelişmiş bölgesi Piemonte-Lombardiyanın sanayici kuvvetleri ve başındaki mağrur monarşinin ( ki Kırım savaşında bizim müttefikimizdir) Güney İtalyayı temsil eden Garibaldi ve onun kırmızı ceketlileriyle birleşmesidir.
Her zaman asker olmak istemişti.
1896 nın Mart ayında Manastırdaki eğitime başlayan Mustafa Kemalin fikir hayatı burada temellenmiştir.
Her zaman asker olmak istemişti.
Balkan savaşları bizim tarihin en acı sayfalarındandır. Orada imparatorluk hazin ve hatta utanç veri bir geri çekiliş yaşamış ve bir vatan yitirmiştir. Mesela Atatürk memleketini kaybetmiştir. O sırada Trablusgarp cephesinde idi ve Derneden Istanbula gelince gözleri yaşla doldu ve Selanikli bazı asker arkadaşlarına sitem etmiştir. Trakya cephesinde göreve başlamıştı ve Tahsin Paşanın Selaniki kolayca teslim etmesini affetmediğini açıklamıştır.
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.