Herakleitos, "çelişki her şeyin hem kralı, hem de babasıdır." demişti. Benim burada ortaya attığım temaya değiniyordu: Çelişki sınırları öngörür ve sınırlarla mücadele gerçekte yaratıcı üretimlerin kaynağıdır. Sınırlar, onlarsız akan bir nehrin yerküre üzerinde yayılıp gideceği ve nehrin onlarsız hiç olamayacağı kıyılar gibi gereklidirler – yani, nehir akan su ve kıyılar arasındaki gerilimle kurulmuştur. Sanat da aynı şekilde kendi doğumunun zorunlu etmeni olarak sınırları gerektirir.
Herakleitos, "çelişki her şeyin hem kralı hem de babasıdır," demişti. Benim burada ortaya atığım temaya değiniyordu: Çelişki sınırları öngörür ve sınırlarla mücadele gerçekte yaratıcı üretimlerin kaynağıdır.
Herakleitos, "celiski her seyin hem kralı, hem de babasıdır," demişti.Benim burada ortaya attığım temaya değiniyordu: Çelişki sınırları öngörür ve sınırlarla mücadele gerçekte yaratıcı üretimlerin kaynağıdır.
Bilincin kendisi bu sınırların farkına varılmasından doğup çıkar. İnsan bilinci varoluşumuzun ayırdedici yanıdır; sınırlamalar olmasaydı onu asla geliştiremezdik. Bilinç, olanaklar ve sınırlılıklar arasındaki diyalektik gerilimden doğup gelen bir farkındalıktır. Çocuklar sınırların farkına varmaya, topu kendilerinden farklı bir şey olarak
Hiçlik hakkında konuşan kimse, ne yaptığını bilmez. Hiçlik hakkında söz söyleyen kimse, böyle bir eylemle Hiçliği bir Bir şey yapar. Kastettiği şeye karşı konuşur böylece,
konuşarak. [Karşı konuşarak] çelişir kendi kendisiyle.