İnsanları olduğu gibi kabul etmek yerine sanki boş bir deftermiş gibi çizip karalıyorlardı. Oysa insan bir romandı, insan bir hikayeydi ve geri kalan herkes okumakla yükümlüydü. Herkesin kaygısı bir insanı anlamak olmalıydı, değiştirmek olmamalıydı.
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
-Ah bu Dünya !...
Camlar kırılır sesten durulmaz.
Canlar kırılır hiç ses duyulmaz.-
.
Ah ne çok yaralı insan var,
Bazılarının ömrü hayal kırıklıklarıyla kalp kırıklıklarıyla geçer.
Hayata kırgın bakışı, olur olmaz uzaklara dalışı hep ondandır.
Ancak,
-Kimse kimsenin sessizliğini duymaz,
Herkesin sessizliği kendine yapışır.-
-Gözyaşını su damlası sanırlar, yüreği bulutlu olmayanlar.-
.
-İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.-
.
-Her şeyi içime ata ata, yüreğimin boşluğu İstanbulun çöplüğüne döndü.
Oysa,
Dertleşmek akarsu gibidir, içinizdeki pisliği alıp götürür.
.
Dertleşmek, yürekteki yükü hafifletir.-
Sevgili arkadaşlar, bugün amcam Bekir Bulut vefat etti.Yıkıldım.Ölüm nedeni 15 marttan beridir başımıza musallat olan Corona. Bildiğiniz gibi bulaşıcı hastalıktan ölen şehit sayılıyor dinimize göre, o artık bizim ailemizin şehidi.Allah mekanını cennet eylesin ve rahmet eylesin. Bu konuyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Ailenizi,
Suç ve Ceza, ciddi anlamda okuma alışkanlığı kazandığım kitap. Ne zaman okuduğun en iyi kitap ne ya da kitap tavsiyesi istense aklıma ilk gelen kitap. Ayrıca 10 puan verdiğim tek kitap(tı, Kayıp Zamanın İzinde yi okuyana kadar).
Romanın kahramanı Rodion Romanovich Raskolnikov 'un psikolojik buhranlarına, topluma bir türlü uyum sağlamak istemeyişine, sivri diline ve parlak zekasına tanık oluyorsunuz. Dostoyevski, kahramanımızın hayata bakış açısını, teorilerini, toplumsal ahlakı sorgulanmasını, ailesini ve aile ilişkilerini, dostlarını, düşmanlarını, tüm bunlarla olan ilişkilerini inceliyor ve muhteşem betimlemelerle sizlere de yaşatıyor. Dostoyevski öyle bir karakter yaratmış ki adamın katil olmasına rağmen sempati duymayan yoktur sanırım Raskolnikov' a. Suç olgusuna farklı bir perspektiften bakabilmeyi mümkün kılıyor bu da. Hikayedeki anlatım o kadar ayrıntılı ve gerçekçi ki sanki Dostoyevski kendisi yaşayıp da yazmış. Hatta bununla ilgili bir de doğruluğundan emin olamadığımız mevzu var. Kitap yayınladıktan sonra savcı, Dostoyevski hakkında dava açmış. Gerekçesi ise: " Bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır. " olmuştur. Kitap okuyorum, diyen herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir klasik.
Albert Camus gibi büyük bir yazarın da takdirini almış ve ;" Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra, ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak, bu işten vazgeçme ihtimalimi ölçüp tarttım " dedirtmiş bir şaheser.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161,3bin okunma