Siz kime bilgin ve filozof diyorsunuz bilmiyorum. Ben sadece bu gezintilerden sıkıldığımı söylüyorum. Bu sıkıcı gezintilere devam edip boşuna sevinerek, bir gün sizin gibi yaşlandığımı ve hâlâ aynı cahil, gözü kulağı kapalı balık olduğumu görmek istemiyorum.
"Ama çocuklar kusura bakarlar. Kuşlar gibi. Hani taş atmıştım bir kez de küsüp kaçmıştı...
Ben şimdi kaçamıyorum İnci.
Ama büyüyünce kaçarım belki.
Hani o mavi uçurtma gibi..."
"Artık sesini duymayacağım. Olduğum kadını, bir zamanlar olduğum çocukta bir araya getiren onun sesi, sözleri, elleri, tavırları, gülüşü ve yürüyüşüydü. Geldiğim dünyayla aramdaki son bağ da koptu."