Çemberlitaş'ın İlginç Tarihi
Hezârfen Hüseyin Efendi'nin söylediğine göre, bugün Çemberlitaş dediğimiz Dikilitaş'ı İmparator Konstantin dikmiştir. Bu sütun aslında bir alamettir. Hristiyanlığı ilk defa kabul etmiş olan Roma imparatoru Konstantin'in annnesi Helena, Kudüs'ü ziyaret etmiş, orada Kamame kilisesini yaptırmış, sonra da Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği haç ile eline ayağına çaktıkları çivileri Yahudilerden alarak oğlu Konstantin'e hediye etmiştir. Konstantin, bu hediyeleri bir müddet hazinesinde saklamış, ancak kendisinden sonra gelenlerin aynı şekilde saklayamayacaklarını düşünerek bunları bugünkü Çemberlitaş'ın altına yaptırdığı taş bir hücrenin içine koydurmuş, üzerine alamet olmak üzere de bugün Çemberli taş dediğimiz Dikilitaş'ı diktirmiştir. Sözü edilen Haç'ın tamamı değilse bile bir parçasının imparator Konstantin'in annesi tarafından İstanbul'a getirildiği ve büyük bir olasılıkla Çemberlitaş'ın altında özel olarak yaptırılmış hücrede saklanmış bulunduğu genel olarak doğru kabul edilmektedir.
Sayfa 289
Edebiyat, lisan, felsefe, tarih, roman, masal, din, politika, ilm-i iktisat, tıp, askerlik, muhtelif ilim ve fenler, her yolda gazete makaleleri ve her türlü tercümeler! .. "Hezarfen" Ahmet Midhat Efendi'nin yazmadığı vadi kalmamıştır.
Reklam
“… öyle şair, filozof, hünerli olan adamların en büyük bahtiyarlığı kendi fikir ve zeka mahsülü olan şeylerin mükemmelliğini görmekten ibarettir, yoksa dünyada yaşamak ve hem de güzel yaşamak gibi asıl bahtiyarlığın ne demek olduğunu bilmezler.” … bu mukayesesini o kadar mükemmel yürüttü ki ben de adeta Hezarfen Mustafa olacağıma bir Halil Suri olsaydım diye kendi benliğimden istifa derecelerine vardım.
Takunyacı Kemal'in babasının gönül gözü açık, cezbe halinde bir zat olduğu hakkında günümüze kadar ulaşmış bazı menkabeler vardır. Bunlardan biri Hezarfen Necmeddin Okyay Hoca'nın doğumu ile ilgilidir. Necmeddin Hoca'nın validesi kendisine hamile iken, bir sabah namazı sırasında babasının Toygar Tepesi'ndeki evinin kapısı çalınmış. Necmeddin Hoca'nın pederi Abdünnebi Efendi, kapıyı açtığında kar-şısında kapı karşı komşusu Sait Paşa İmamı Hasan Rıza Efendi'yi bulmuş. Hasan Rıza Efendi: "Efendi, bir oğlun olacak. Adını Necmeddin koy!" demiş ve yürümüş.
Mısır'ın fethinden sonra Yavuz'un İstanbul'a getirdiği ulemanın tamamı, tutucu, akılcılıktan uzak Eşari etkisindeki kimselerdi. Bu tutuculuk Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentinde yayılmış ve pozitif ilimler yavaş yavaş ortadan kalkmıştır. O devrin çok önemli bir ilim yuvası olan Ali Kuşcu'nun İstanbul'da, Galatasaray'ın altında, Tophane'deki uzay gözlemevi 1580'de bir fetvayla yıkılmıştır. IV. Murat döneminde (1623-1640) Galata Kulesi'nden Üsküdar Dogancılar'a kadar uçmuş olan Hezarfen Ahmet Çelebi ulemanın etkisiyle Cezayir'e sürülmüştür. Aynı dönemde ilk roket uçuşunu gerçekleştiren Hasan Çelebi gene ulemanın baskısı sonucu yargılanmış ve Kırım'a sürülmüştür. III. Sultan Ahmet Han (1703-1730) döneminde ilk denizaltı Osmanlı'da inşa edilmiş fakat gelişmesi engellenmiştir.
Sayfa 99 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
hezârfen ahmet çelebi- Lâgarî Hasan Çelebi
Hezârfen Ahmet Çelebi, dünyada ilk kez uçmayı Başaran Türk bilginidir. 1632 yılında İstanbul'da, kuş kanatlarına benzeyen bir araçla, kuvvetli lodos eserken, Galata Kulesi'nden havalanmış 3358 metre mesafe kat ederek İstanbul Boğazı'nı geçmiş ve Üsküdar'a inmiştir. Havacılık tarihinde uçmayı ilk başaran kişi olarak anılır. Hezârfen ne demek biliyor musun? "Bin Fenli" anlamına geliyor. Lâgarî Hasan Çelebi ne yaptı söyler misin?
Sayfa 174 - nar yayınlarıKitabı okudu
Reklam
441 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.