Onu geçeceğim diye yoldan gözünü ayırma lütfen. Sen kendi kulvarında koş.
Oldu da başaramadın, olsun başarama. Hiç düşmeyen; ya hiç koşmamıştır, ya hiç uçmamıştır.
Sen kendi cetvelinle ölç hayatını. Başarıların hep bir sonraki için yeni cetvelin olsun.
Oldu da başaramadın, olsun başarama. Hiç düşmeyen; ya hiç koşmamıştır, ya hiç uçmamıştır.
"Hiç düşmeyen; ya hiç koşmamıştır, ya hiç uçmamıştır."
En sevdiğim sözlerinden sadece biridir. Kitabı seven olduğu kadar, sevmeyen de var elbet her eser de olduğu gibi...
Karşılaşmamız tesadüfi olmakla beraber ben çok severek okudum.
Hatta maalesef bir arkadaşıma da kaptırdım:) Ayrıca şu konunun altını çizmek zorunda hissediyorum kendimi. (Hayal dünyasında yaşayanımız çok ne yazık ki.) Hangi kitap olursa olsun, hayatınızı %100 değiştirmez. illa ki yazar bunun vaadinde bulunacaktır ama takdir edersiniz ki değişim, kişinin kendi farkındalığının seviyesiyle beraber başlar ve eser size bu yolda yarenlik edip motive etmeye çalışır ki kişisel gelişim kitaplarının amacı da budur.
Kitabın diline gelecek olursak, günlük konuşma dilinde. Evet sokak jargonu zaman zaman bulunmakta, lakin beni rahatsız etmedi. Yeraltı edebiyatı tarzını sevdiğim, her zaman da sert ve net gerçeklerden yana olduğumdan mütevellit ben kitabı sevdim ve umarım günün birinde bu kitaba şans verirsiniz.
Daha bilimsel, istatiksel, popüler kültüre dayalı kişisel gelişim bekleyenlere
Ted Gibi Konuş (Carmine Gallo) kitabını tavsiye ederim!
Kitapla kalın...