Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1000Kitap'ı kurtarma projesi adı altında...
şu son günlerde saçma sapan iletiler fazlasıyla paylaşılıyor. yok ben intihar edeceğim de, yok sevgililer günüymüş de, yok görücü usulü mü, yok seçim varmış da, yok biz siyaset yapmaya geldik de... yeter arkadaşım sıktı artık böyle saçma ve gereksiz konular. böyle bir siteye gelme amacım diğer sosyal platformlarda olmayan bir nezih ortam vardı. aynı zamanda burası bir kitap paylaşım sitesi ancak son zamanlarda popüler kültürün bir parçası olmaya başladı. bu yüzden bu tür kullanıcılara tavsiyem; amacınız dikkat çekmek ise; bu tür iletileri paylaşmak ya da ciddiyseniz o sorduğunuz sorularda (ki sanmıyorum ciddi olduğunuzu) dolayısıyla bu tür iletilerinizi twitter ve sorularınızı da ekşi sözlük gibi mecralarda araştırmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. ben çok yoruldum, diğer site kullanıcıları da ve moderatörler de... (bu konuda uyarı üslubumun biraz ağır olduğunun farkındayım ne yazık ki genel olarak mizacım böyle, ancak böyle olmasının daha etkili olduğunu düşünüyorum. fazlasıyla tepki toplayacağımı biliyorum ama hiç umurumda değil.)
Hiç sanmıyorum
~ Acı çekenler başkalarının acı çektiğini hissederler.
Osamu Dazai
Osamu Dazai
Reklam
Radikal Yobazlık
Bu platformda öyle bir kitle var ki kendilerini dini konularda otorite sanıp Müslümanlığın koruyucusu, sözcüsü olarak görüyorlar. Allah'ın dinini koruma görevini kendilerine mal etmeleri ne büyük bir zeka... Yıllarca ilahiyat fakültesinde din eğitimi almalarına rağmen ne yazık ki kafalarındaki dogmaları hala yıkamamış insan(lar). Belki
İnceleme Yazmak Zorunda Değilsiniz...
Herkese merhaba. Bizim için küçük yapan için çok büyük bir sorundan bahsetmek istiyorum. Okunan kitapların sağdan soldan kopyalanarak alınan incelemelerinden. Bu şekildeki okurların neyi ıspat etmek istediklerini anlamış değilim ve inanın sadece kendilerini kandırmaktan öte bir şey yaptıklarını sanmıyorum. İki gündür iki farklı kadın arkadaşın
Yalnızlık Testi
Niçin başka güneş, başka toprak ararsın ki, Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın? ~Horatius Bu kocaman dünyada, herkesin yaşadığı ortamda kendini yalnız hissetmesi... Büyük evler, ayrı odalar, aynı evde yaşanılması halinde insanların birbirinden bağımsız kalması... Teknoloji, internet, telefon, sosyal medya... Filmler, diziler... Hepsi bizi
Sevilen ve sayılan insanlardan rahatsız olan kişilere gerçekten anlam veremiyorum. Acziyetiniz, neden çaba göstermeye değil de haset olmaya tevessül ettiriyor sizleri? Hiçbir başarı anne karnında bahşedilmiyor kimseye! Başarılı kişilerin mevcut konumlarını elde edene kadar ne gibi badirelerden geçerek bu günlere geldiğini hiç düşündünüz mü?... Sanmıyorum... Çünkü bunu idrak edemeyecek kadar da "hoşgörü"den bi'habersiniz. Tesiri olur mu bilmem ama naçizane tavsiyemdir: "Kıskançlık gibi basit bir fiiliyata yelteneceğinize, Müslüman gibi gıpta edin ve ilham alın." bu vesileyle inanın bana hasetlendiğiniz o meziyetler sizlerde de filiz verecektir 🌸🍀 Saygılarımla
Reklam
Sizin cehaletinizden ben utanıyorum! Molière
1000Kitap acaba buraya bakıyor mu? Şikayetler umurlarında mı? Hiç sanmıyorum. Ortalık cehalet kaynıyor,. Atatürk düşmanları burayı mesken tutmuş. Ben hiç görmedim kendi ülkesinin kahramanına, liderine bu kadar düşman insanlar. Utanç verici. Bir Macar atasözü derki; “Sarhoş er yada geç ayılır, ama cahil asla..”
Gözün Üzerimde
Haziran ayı öykü etkinliği. 🍀 #125291396 - Vücudun kendini ölüme hazırladığını düşündü. Hiçbir şey düşünmeme haline. Ölüler de bir şey düşünmezdi sonuçta. - Bana mı dedin? -Hayır sadece nasıl başlamalıyım, okuyunca karşıdakinde nasıl etki bırakır diye sesli tekrar yapıyorum. -Anladım... -Rahatsız mı oldun
Yerin dibine batın!
İstanbul Bağcılar'da su satışı yapan 60 yaşındaki bir adamın, dükkanına ses yalıtımlı gizli bir oda yaptırarak mahallenin çocuklarına yıllarca tecavüz ettiği ortaya çıkmış. En küçük çocuğun 5 yaşından itibaren cinsel istismara maruz kaldığı, bir çocuğun ise felç geçirene kadar cinsel istismara uğradığı öğrenilmiş. Bakalım burada savcı ve hakimler nasıl bir ceza indirimi isteyecekler? Bu sapığın yaptığını aklım almadığı gibi, bu çocukların anneleri babaları yok mu felç geçirene kadar, ne demek? Başka esnafların hiç mi dikkatini çekmedi? O kadar çocuk geliyor dükkâna, dakikalarca ya da saatlerce kalıyorlar! Hukuk gerekeni yapacak mı, hiç sanmıyorum. Facia oluşana kadar asla yaptırım yok, illa iş işten geçecek hayatlar kararacak. Bizim ülkede çocuk bedeni, psikolojisi o kadar değersiz görülüyor ki. Daha doğrusu "insan" değersiz görülüyor. Ağaç değersiz, hayvanlar değersiz...
Olması gereken ve Ötesi
Olması  gerektiği gibi olan neydi, bunca yaşanmış yada yaşamış sandığı anılar ve duyguların bühranla beraber kaybolmasını kim kabul edebilirdi. Sahi insan bu kadar kabullenici bir varlık mıydı ki, yaşanmış onca duyguyu yaşanmamış sayacak. İnsan o kadar bencil miydi ki, yüzündeki o anlam vermediği gülümsemeyi esirgeyecek hiç sanmıyorum eğer insan yaşadığını hissederse en dipte dahi olsa bir yolunu bulup o zirveye çıkmak isterdi. Olması gerekenler sadece bizim uydurduğumuzbir kabulleniş ve kısa yoldan benmerkimiz haricinde gelişen olguydu güya ki zaten her şey Allah'ı izniyle bir nakış misalı nakşediliyordu cihana ve bizde buna şahit oluyorduk ve aynı zamanda bizde kümeler arası etkileşimde yerimizi alıyorduk. Bu her şeyi başımızdan savurma hallerimiz insanoğlunun oluşturduğu hurafelerden biri değil miydi sizce de?
Gülcan Demir
Gülcan Demir
Reklam
Bu Gidişat Nereye?
"Şimdiye kadar kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır." Samuel Johnson Herkes aynı şeyi düşünse, herkes aynı şeyi söylese, herkes aynı müziği dinlese, herkes aynı yoldan yürümeye çalışsa nasıl olur sizce? Büyük ihtimalle "Çok farklı olur." demezsiniz. Günümüz insanları sürekli bir kalabalığa, bir kitleye karışma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.