Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Bu kitap İsmet Özel’in şu cümlelerini hatırlatıyor: “Okumayı ciddiye alan kişiler neden ‘Ne okumamı tavsiye edersiniz?’ sorusunu sormazlar? Çünkü kitaplar insanı kitaplara götürür. Kitapların kendileri zenginliklerini ve yetersizliklerini ele verirler. Okumanın rehberi okumaktır.”
Varoluşun Tınısı’nı bitirmemin ardından benim için “Ne
YABANCI-BAĞLANMA
Kitabı okuyanların bir çoğu Meursault karakterinden kendinden izler bulabilir. Umursamazlığı, hayat ile her an kopacakmış gibi olan bağları insanların kendilerinden bir şeyler bulmalarına yardımcı olabilir. Ama Meursault'un durumunun neden böyle olduğunun izleri sürüldüğünde kendilerinden izler bulan insanlar hiç şüphesiz bu izleri silmek
#seldaokudu #bitmeyenkış
Bir Balkan Hikayesi...
Bu kitabı okurken ilk başta aklıma gelen kocaman bir ağacın yerinden köklenmeye çalışılıp sonunda başarılıp başka bir toprağa dikilişi gelmişti. Köklerini toprak altında bırakıp yeni dikildiği yere uyum sağlaması için geçen süre sonra da aklıma kalan kökleri geldi. Zaten kitabın sonuna doğru
kitap fuarında binlerce kitap arasında büyülenmiş şekilde dolaşırken tesadüfi şekilde karşıma çıkmış bir eser. bizzat kitabın yazarıyla muhatap olarak, imzalatma şansına sahip olduğum bu kitap; hiç şüphesiz uzun zamandır keyif alarak okuduğum nadir kitaplardan.
merakla sayfaları akıtırken bir yandan da bitmesini hiç istemedim. son sayfaya geldiğimde üzüldüm hatta neden bu kadar çabuk bitirdim diye düşünerek…
mutlaka bir şans verilmeli. dili oldukça sade, olaylar muhteşem şekilde kurgulanmış. ahmet, metin ve zeynep üçlüsüyle başlayan kitap nail’in büyük hamlesiyle son buluyor.
bu yazdığım incelemeyi kocaeli’den okuyacak olan okurlar için: müsait olduğunuzda mutlaka kitap fuarına gidip, murat bey ile tanışıp bu kitabı kütüphanenize katmalısınız. okur açısından çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. henüz çok fazla keşfedilmemiş bu kitap ve yazar ileride çok kıymetlenecek…
en az benim kadar keyifle okuyacağınızı umuyor, şimdiden okuyacak herkese iyi okumalar diliyorum.
Kitap , Türklerin İslam’a geçerek yüzyıllar boyunca nasıl bocaladığını, ırkçılığın Araplar tarafından Türklere nasıl ve hangi yöntemler ile yapıldığını anlatıyor. Kitapta dilin bir millet üzerindeki etkisini, Türkçenin hem yazı ve hem de konuşma dili olarak ihmale uğraması ve ikinci plana atılması olayı, İslamın Asya'ya yayılması ve
Zamanın Kıymeti
Yazar, zamanın kıymetini anlatmak için onun kıymetini hakkıyla bilen alimlerin hayatlarından örnekler sunuyor. Kendisinin ciddi bir çalışmayla arayıp, bulup derlediği bu nadir bilgiler şüphesiz çok kıymetli. Ancak başlangıçta insanı hayrete düşüren bu örnekler, bir süre sonra okuyucunun gözünde normalleşmeye başlıyor. Hatta ne yazık ki kitapta sürekli bir tekrara düşme hissi veriyor. Bu sebeple, oldukça şevkli başlayan yolculuk, zorlukla bitiyor. Yine de zamanın kıymetini hiç bilemediğimiz şu çağda, halimize çekidüzen vermemiz adına iyi bir uyarıcı olduğunu düşünüyorum. İlgilisine tavsiye edilir.
