hayatındaki en kıymetli iki şeyi buzdolabı ve asla özrünü kabullenemediği kızı olan hırs abidesi bir kadının, ve ruha hükmeden eşyanın leziz hikayesi.
kendinizi içinde buluveriyorsunuz...
tahsin yücel'in dildeki yetkinliğinin örneklerinden sadece biri; ağdalı, afilli cümleler kurmadan, felsefi sözler kasmadan nasıl roman yazılır, gösterir tahsin yücel. bir solukta okunur, yürek tellerini titretir, hayatın metalaştırılmasını gözler önüne serer. buzdolabına, arabaya, migros'a farklı bir gözle bakmayı sağlar, eşya ve etrafında oluşturulan kültür insanlıktan çıkarıcı, yıkıcıdır, onu söyler. ne de güzel söyler.
bu kitabı en iyi tanımlayan kavram, hiç şüphesiz ki, meta fetişizmidir.