Eşrefzade İdris Bey'in maceraları....!
Bu kitap hicri takvimle 1220 yılında geçiyor
Hafiyemiz İdris Bey İstanbul tarafından aynı şekilde işlenmiş iki cinayeti çözmek için görevlendirilir.Ve macera başlar.Öldürülenler, ölüm şekilleri, maktullerin aileleri ile yapılan görüşmeler, Subaşı ve Kadı ile aralarında geçen diyaloglarla araştırmasına başlayan İdris Bey ölü sayısının artması ile araştırmalarına büyük bir ustalıkla devam eder.Temposu hiç düşmeyen,aklın sınırlarını zorlayan,beyin fırtınası yaptıran veeee sonunda şok yaşatan mükemmel bir dedektiflik hikayesi....
Musa Bey ve küçük karakterimiz Ali Cengiz i de unutmamak lazım.Onların kitaba katmış olduğu değer de küçümsenemez.
Hicri takvim ve alaturka saat kullanark yazılması beni çok etkiledi.
Ayfer Kafkas gerçekten büyük bir alkışı hak ediyor.Böyle bir kitabı yazmak hem üstün yetenek hem de kapsamlı bir araştırma gerekiyor.Okuduğum her satırda yazara defalarca kez hayran kaldım. Böylesi bir olay örgüsünü okuyucuya o dönemlerde yaşıyormuş hissi vererek yazması çok başarılıydı.Yazarın başka kitaplarınıda dört gözle bekliyor olacağım.
Fatma Aksoy ve @tiuc e benim yazarı tanımama fırsat verip böyle güzel bir kitapla beni buluşturduğu için çooook teşekkür ederim.Kitap baskısı ile olsun kapağı ile olsun mükemmeldi⭐⭐⭐
vampir..
Türk Vampir Vakası Türk tarihinde vampir öykülerine neredeyse hiç rastlanmaz. Ancak Osmanlı tarihinde kayıtlara kadar geçmiş bir vampir öyküsü bulunmaktadır. Bulgaristan'ın Türk yönetimi altında bulunduğu dönemlerde Tırnova kadısı olan Ahmet Şükrü Efendi'nin hükümet merkezine gönderdiği bir resmî yazıda, bir vampirizm vakasından söz edilmektedir.
BİLİYOR MUSUNUZ?
“1923TE TÜRKİYE’DE;
Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu.
40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu.
Traktör sıfırdı, karas...aban’dı.
5 bin köyde sığır vebası vardı.
Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu.
İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon