Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben senin için okunacak kitaplar, anlatılacak hikayeler, altı çizili satırlar, güzel şarkılar biriktiriyorum.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Bazı hikayeler bazen başa sarar. Sımdı tam o noktadayım. Kürkcü dükkanına yeniden döndüm.
Reklam
“Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.” 📜 Tolstoy
"Büyük hikâyelerin sırrı, sırlarının olmamasıdır. Büyük hikayeler, duyduğunuz ve tekrar duymak istediğiniz hikayelerdir. Her yere girip rahatça yaşayabileceğiniz türden. Heyecan ve hileli sonlarla sizi aldatmazlar. Beklenmedik şeylerle sizi şaşırtmazlar. Oturduğun ev ya da sevgilinin teninin kokusu kadar tanıdıklar. Nasıl bittiğini biliyorsun ama bilmiyormuş gibi dinliyorsun. Bir gün öleceğini bilsen de hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsun. Büyük öykülerde kimin yaşadığını, kimin öldüğünü, kimin aşkı bulup kimin bulmadığını bilirsiniz ve yine de bilmek istiyorsun. Bu onların gizemi ve sihridir. "
Bazı hikayeler vardır, Mısır'a sultan olanın, kuyusuna tekrardan kavuştuğu hikayeler.
Çok yarım kalmış hikayeler var
Reklam
Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok baharlar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; Ben hala ham, Hala aşkta bir çocuk gibi toy...! Elif Şafak
Bittiği yerden başlar , bazen hikayeler
Franz kara
Franz kara
Bazı hikâyeler bir birine çok benzer, ama bizim coğrafya da bambaşkadır Aşk hikayeleri .kavuşmalar ayrılıklar, Bunun en büyük örneği de Mem u Zin 'dir halen günümüzde bu iki ismi bilmeyen bir sürü insan olmasına rağmen. Dilden dile dolaşan ve kitap haline gelmiş en büyük aşk hikayesidir diye bilirim . Ne diyorduk bizim coğrafya da aşk bel altında değil de göz göze gelince utanan o iki insan arasındaki muazzam bakıştır. Belki aylarca bir araya gelmeyip o mahalleden geçince görür sevdiği o kişiyi. Tabi buna gizli saklı buluşmalar da dahil . Görürse birileri sonucu belidir, böyle baskı altında büyümüş kadınlarımız var bizim . Şimdi belki beni eleştirisiniz, ama sırf o baskı altında olan kadınlarımız ailesine bir şeyler söyleyemediği için, içinden çıkmayacağı yanlışlar yapmıştır. Ve bunu tek başına kaldıramadığı için de intihar etmiş canına kıymıştır. Evet bizim toplumumuzda kadın her zaman ikinci plandadır. Bu bir gerçek o yüzdendir ki . Tam anlamıyla tanımadığı birinden bir sevgi sözcüğü duyunca ona kanarak güvenir yara alır yaralanır. Yara almış bir kadın kendinden vazgeçer . Sevdiği adamın onunla evlenemeyeği durumu olmadığı için bir ömür sevmeyeceği bir adamın koynunda kendinden nefret ederek yaşar sırf ailesi mutlu olsun sırf mahalle baskısı altında olmamak için sırf buna mecbur kaldığı için kaderine razı gelir. Coğrafya kaderidir, bu coğrafyada kadın olmak kederdir.
Tolstoy'un dediği gibi: "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan, bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.