Vampir kitapları denince akla gelen ilk isim Bram Stoker'dır. O, Eflak Boğdan prensi Vlad Tepeş hakkındaki söylentilerden esaslı bir roman çıkarmayı başarmış ilk yazardır.
Bilindiği üzere Osmanlı ile sürekli bir çekişme halinde olan Vlad Tepeş, nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda, tarihe korkunç işkence ve idam yöntemleri ile geçmiş bir sadisttir. Onun korkunç şahsiyeti bir vampir efsanesinin doğmasına da sebep olmuştur. Bu kitap da bu efsanenin derli toplu hale getirilmiş ilk şekli sayılabilir.
İngiltere'de bir hukuk firmasının çalışanı olan genç avukat Jonathan, firmanın sahibi tarafından bir satış işleminin gerçekleştirilmesi için Romanya'ya Karpatlar'daki ürkütücü bir şatoya ve en az şato kadar ürkütücü Kont Drakula'ya gönderilir . Şatoda kaldığı süre içerisinde akla hayale sığmaz birtakım olaylara yaşar Jonathan. Kont Drakula, yüzyıllara yaydığı planıyla kötülüğünü dünyaya taşımak istemektedir. İngiltere'de çeşitli mülkler alıp orayı kendisine üs edinmek ister.
Elbette bu kötülüğe karşı da bir iyilik ittifakı oluşur. Hollandalı nörolog profesör Van Helsing, Bay ve Bayan Harker ( Mina ve Jonathan ),Doktor Seward, Lord Godalming ve Bay Morris bu ucubeyi dünya üzerinden silmek için zorlu bir mücadeleye başlarlar.
Türün ilk örneği olmasının getirdiği eksiklikleri saymazsak gayet güzel, keyifli bir kitaptı. Tavsiye ederim.