Yerküremiz bugün tümüyle keşfedilmiş bulunuyor artık. Ne yeni kıtalar, ne de bilinmeyen toprak parçaları vaat ediyor. Ne var ki, yeryüzünün en ücra köşelerini keşfetme ve buralarda insan barındırma teknolojisi, şimdi bize, gezegenimizden çıkıp gitme, uzayda serüvenlere girişme ve başka dünyalar keşfetme olanağı sağlıyor. Yeryüzünden ayrılarak yüksekliklerden dünyamıza bakıp Eratosthenes’in tahmin ettiği boyutlardaki küreyi ve kıtaları gözleyebiliyoruz. Böylece eski haritacıların gerçekten yetenekli kişiler olduğunu da anlıyoruz. Bu tür bir görüntü Eratosthenes’e ve İskenderiyeli öteki coğrafyacılara kim bilir ne büyük haz verirdi...
Bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma anı, babasının da insan olduğunu; etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfettiği andır.
—PRENSES IRULAN,
“Muad’Dib’in Toplu Özdeyişleri”