Atatürk nasıl kitap okurdu?
Saatlerce Kitap Okur, Bitirmeden Bırakmazdı
Atatürk için okumak engin bir tutku, vazgeçilmez bir gereksinimdir. O, çalışma saatlerinin çoğunu kütüphanesinde geçirmiştir. Burada saatlerce hatta günlerce kitap okuduğu yakınları tarafından gözlenmiştir. Onun kitap okumada da belirgin özelliklerinin bulunduğu
Hz. Muhammed
Suç O'nda değil. Suç, O'nu biz anlatamadık... O kendini anlatmıştı. Çeyrek asırlık kısa bir zaman içinde yarı yer O'nun sesini duymuştu.
Beşerin beşte biri "lebbeyk ya Resulallah" deyip karşısında dize gelmişti.
Ama biz duyuramadık. Düşman gemi azıya almış, esirdikçe esiriyor ve O'na, O'nun dünyasına salyalar atıyor.
Yeni bir
İyi geldin şu zamanlarıma, hoş geldin…
Lakin sol göğsüme külliyen cefa getirdin
Hep böyle geçmişte mi ararsın, yeni ağrılara merhemi
Elbet bir gün, şifayı kapar senin de güzelliğin…
Yüreğim kekeme, seni sevdiğini söyleyemeyecek kadar
Kibirlenme fazla, tamam gönlümdeki yerin büyük ama
Senden de büyük Allah var!
Bülent Ortaçgil ~Kızıma Mektup~
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü bugün. Bugüne özel güzel sözler yazılabilir mi ki! Çocuklarımıza güzel bir dünya diliyorum sadece.
Yorumsuz dinliyorum Sayın Bülent Ortaçgil'in eserini.
Yüreğine sağlık Üstat.
Canım kızım, güzel kızım,
Adı denizden gelen kızım
Büyükler dünyasına hoş geldin!
Ne kadar içtendin biliyor musun?
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
İyi Haber
Yeni bir şafak, yeni bir gün başlıyordu.
Yeni bir hayat başlıyordu.
Yıldızlar sönerek kayboluyor, güneşin ilk ışıkları beliriyordu uzaklardan.
Yeni çiçekler açıyor, yeni kuşlar çıkıyorlardı kabuklarından ve cıvıltıyla başlıyorlardı hayata.
Şafak çiyinin damlaları otlarda, çiçeklerde, yapraklar ve dallarda parıldıyordu.
Göl rengini değiştiriyor, gecenin koyusundan sabahın aklığına çeviriyordu.
Aşağılarda, çadırların yakınında bir at kişneye kişneye bir yavru getiriyordu dünyaya.
Yükseklerde bir kuş ötüyor, yeni gelen güne hoş geldin diyorlardı.
Dünya uyanıyordu..
Sayfa 160 - İthakiKitabı okudu
Gardiyanların ayak sesleri koğuşun kapısında son buldu, getirdikleri genç bir mahkumu bıraktılar ve gittiler. Yeni gelen genç içeridekilere selam verdi ve kendisine gösterilen boş yere oturdu. Koğuştakiler ona hoş geldin, geçmiş olsun dediler. İçlerinden en yaşlı ve olgun olanı gencin yanına yaklaştı ve ona ilgi gösterdi, bir anlamda sahiplendi.