Hüda

Hüda
@hudanurguven
Öğrenci
Üniversite
22 Haziran
200 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Fahim Bey! Uzun yıllardır sizi sabahları aynı iman ile yürüten ve akşamları aynı itikad ile döndüren, sizi yolunuzun hatta kaldırımından bile şaşırtmayan maksat ve gayeniz nedir ki, bunlar sizin adımlarınızın hiç gevşemeyen sebatını temin ediyor!"
Reklam
Ruhsal olarak sağlıklıysak, yaşamı anlamlı bulmayı sürekli değilse de çoğunlukla bir şekilde başarırız. Ama eğer yaşadığımız yoğun ve şiddetli bir sorun varsa otomatik olarak yaşam anlamsız gelmeye başlar. O halde asıl olan bu soruna ilişkin bir şeylet yapmaktır.
Çünkü o zaman mutluydum çünkü hayata geri dönmek mutluluğa geri dönmek anlamına gelirdi çünkü bu ölümü ben çağırmamış, ben seçmemiştim; alglerden ve çakıltaşlarından bir yatakta uyumak bana zor geliyordu; benim gibi kendini inançlı sanan birinin, ölümden sonra martılara ve akbabalara yem olma ihtimaline öfkeleniyordum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bir mahkûmu görmek yüzlercesini görmekle, bir mahkûmu dinlemek binlercesini dinlemekle aynı şey; hep aynı cevaplar: yemekler kötü ve masumlar. Başka mahkûm var mı?"
İktidarı elinde tutan sizlerin elinde sadece paranın sağladığı olanaklar var; oysa iktidarı hedefleyen bizlerin elinde bağlılığın araçları var.
Reklam
Sizin de bildiğiniz gibi sevgili oğlum, siyasette insanlar değil düşünceler, duygular değil çıkarlar söz konusudur; siyasette bir insan öldürülmez, bir engel ortadan kaldırılır, hepsi bu.
Benim hakkımda edindiğiniz ilk izlenim dışında, bana hak ettiğimden fazla değer vermeyin.
Onun için bu dünyada her şey çıkarmayla ya da çarpmayla ilintiliydi ve bir insanın azaltacağı toplamı artıran bir rakam, onun için o insandan daha değerliydi.
Mutluluk o büyülü adalarda kapılarını ejderhaların koruduğu saraylara benzer âdeta. Ona sahip olmak için mücadele etmek gerekir.
Reklam
Sevinç bazen garip bir etki yaratıp keder gibi insanın yüreğini daraltıyor.
Bütün rüyalarımızı hatırlayabilsek rüya düşünceleriyle aynı yelpazede olabileceklerini düşünürüz. Bu düşünce belli bir noktaya kadar kesinlikle doğrudur; rüyanın en doğru halinin uyandığımız anda hatırlamaya çalıştığımız hâli olduğuna şüphe yoktur, gün ilerledikçe rüyayı daha hatalı bir şekilde hatırlarız
Rüyalarda ortaya çıkan büyük, gereğinden fazla, orantısız ve abartılı şeyler bile çocuksu bir karakteristik olabilir. Çocuğun en çok istediği şey büyümek, her şeyden yetişkinlerin yediği kadar yiyebilmektir; çocukları tatmin etmesi zordur; bu kelimenin anlamını bilmez ve hoşuna giden, tadını beğendiği şeylerin sürekli tekrarlanmasını ister. Tutumluluğu, kendini kontrolü ancak eğitimle öğrenir. Bildiğimiz gibi, nevrotik insanlar da orantısızlık ve abartıya eğilimlidir.
Bizler de Oedipus gibi ahlakımıza hakaret eden arzularımızın farkında olmadan yaşarız, doğanın bize dayattığı bu arzular ortaya çıktıktan sonra gözlerimizi çocukluğumuzdan kaçırmayı tercih ederiz.
Bir ebeveyne aşık olmak ve diğerinden nefret etmek çocukluğun erken dönemlerinde ortaya çıkan ruhsal içgüdüleri dar etmekte, sonrasında ortaya çıkan nevrozlar konusunda da önem teşkil etmektedir.
Erkek çocuk için baba, kız çocuk için anne dayanılmaz bir rakip hâline gelir, kardeşler konusunda ise bu durum ölüm isteğine dönüşür. Genellikle cinsel seçim ebeveynlerde kendini belli eder; babanın küçük kızını şımartması, annenin erkek çocukların tarafını tutması doğaldır fakat iki taraf da, cinsellik dürtüsü sağduyularına engel olmadığı sürece eğitim konusunda serttir. Çocuk bu seçimin farkındadır ve bu duruma karşı çıkan ebeveyne direnir. Çocuk için bir yetişkinde sevgi bulmak özel bir ihtiyacın giderilmesinden ibaret değildir; çocuğun isteğinin diğer her konuda yerine getirilmesi demektir. Kendi cinsel isteğine boyun eğen çocuk, ebeveynlerin istekleri kendi isteğiyle örtüştüğü zaman onlardan aldığı uyaranlarla iyice güçlenir.
1.165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.