Çakır ağlamaklı olmuştu. Üç hayalet birden kendisine biraz yaklaştılar. Bala Hatun fısıldadı:
-"Olmaz! İnsanlar her şeyi bilmeyecektir."
İsa Beğ devam etti:
-"Olmaz. İnsanlar ancak gördüklerini bilecek, bildiklerini görecektir."
Anası tamamladı:
-"Olmaz. İnsanlar daima bir şeye hasret kalacaktır."
İki yeni fısıltı daha duyuldu:
-"Olmaz. İnsanlar bilemeyecektir."
Bunları söyleyenler, İsa Beğ'in arkasında peyda olan iki hayaletti ve bu hayaletler Çakır'ın babasıyla amcasıydı.
Bu sefer hepsi birden seslendiler:
-"Bizi unutma!..."
-"Bizi an!.."
Anası tek başına söyledi :
-"Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır."
Babası fısıldadı:
-"Asıl ölüm unutulmaktır."
Amcası ilave etti:
-"Unutmak da ölmektir."
İsa Beğ devam etti:
-"Hayat birkaç hatıradır."
Bala Hatun bitirdi:
-"Hayat ölümün başlangıcıdır."
Çakır, farkına varmaksızın elindeki Kur'an'ı açmıştı. O zaman beş hayalet birden tekrarladılar:
-"İnsan anıldıkça yaşıyor demektir."
-"Anıldıkça yaşıyor demektir."
-"Yaşıyor demektir."
"Bizi unutma!.."
"Bizi an!.."
Anası tek başına söyledi:
"Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır."
Babası fısıldadı:
"Asıl ölüm, unutulmaktır."
Amcası ilâve etti:
"Unutmak da ölmektir."
- "Bizi unutma!..."
- "Bizi an!.."
Anası tek başına söyledi:
- "Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır."
Babası fısıldadı:
- "Asıl ölüm unutulmaktır."
Amcası ilâve etti:
- "Unutmak da ölmektir."
İsa Beğ devam etti:
- "Hayat birkaç hâtıradır."
Balâ Hatun bitirdi:
- "Hayat ölümün başlangıcıdır."
-"Bizi unutma!..."
-"Bizi an!..."
Anası tek başına söyledi:
-"Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır."
Babası fısıldadı:
-"Asıl ölüm unutulmaktır."
Amcası ilâve etti:
-"Unutmak da ölmektir."
İsa Beğ devam etti:
-"Hayat birkaç hatıradır."
Balâ Hatun bitirdi:
-"Hayat ölümün başlangıcıdır."
Selam sana ey yılları heba olan genç!
İstikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbalin değil, ruhun Tanrı'ya yakın!
O yalancı istikbale bir perde indir!
Gerçek yarın unutma ki bir gün senindir!
Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız!
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
Bacağımla alay etme pek topal diye.
Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ?
Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz,
Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz
Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız!
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
Bacağımla alay etme pek topal diye.
Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ?
Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz,
Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz
Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;
Siz salonda dans ederken bizler savaştık .
Ey dudağı kanım