Huzur, yitirilmiş cennetin bir serâbı olsa gerek..
Kenan Rıfâî hazretleri¸ Ehl-i Beyt-i Mustafa âşığı bir zat imiş. Dergâhında Muharrem ayında mu’tâd olarak¸ Fuzûlî’nin Hadîkatü’s-Süedâ’sı okunurmuş. Zaten sohbetlerinden ne kadar kuvvetli bir Ehl-i Beyt muhibbi olduğu anlaşılıyor. Bir gün ona¸ “Neden Yezid’e lanet etmiyorsunuz?” diye sorduklarında¸ “Ben içimdeki Yezid’le meşgûlüm.” demiş. Bu¸ Hz. Hüseyin’in yolunun bağlısı olmanın getirdiği bir edep ve ahlâktır; kendi yolunun muhabbetiyle hareket etmek¸ daima cemâl ve hayır üzere bulunmak. Bunu ancak Muhsinler yapar. Zaten ihsan mertebesi¸ Hz. Hüseyin’in makâmlarındandır. Biliyorsunuz babası Hz. Ali’ye¸ “Sen hiç Allah’ı gördün mü?” diye soruyorlar¸ İhsan makamının zirvelerinde dolaşarak “Ben¸ görmediğime iman etmem.” buyuruyor… Biz de içimizdeki ıslah olmaz Yezid’le meşgul iken daldık uykuya, sırr-ı manay-ı Habibi Kibriyanın gülbahçesine girmekliğimiz niyetine… İlla huuu demiş derviş Uyumak niçin huzur verir zannedersiniz? Akıldan, hesaptan, kitaptan âzad edildiğimiz için olsa gerek. Bu dünya dar’ı cehennemdir hüseyni meşreplilere
Reklam
34 yaşıma geldim. Hâlâ gerçek anlamda tatil nedir bilmiyorum. Güneşin altında saatlerce yüzmek veya şezlonga uzanmak, harıl harıl yemek yemek, koştururcasına bir yerleri gezmek, yüzlerce fotoğraf paylaşmak… Byung Chul Han’ın dediği gibi performans toplumunda yaşıyoruz. Ya da yıllar önce Guy Debord’un dediği üzere gösteri toplumu… Tatil sevdiğin insanlarla beraber olmak, sevdiğin şeyleri içinden geldiği gibi yapabilmek olsa gerek. Ya da biz üşengeçler kendimizi böyle avutuyoruz. Bu bayram tatilinde çok iyi filmler ve diziler izleyip, masamın üstünde bekleyen kitapları okuyacağım. Düşüncelerimi yazacağım. Akşam serinliğinde koşacağım. Manzaraya bakıp huzur bulacağım. Bir de bunları beraber yapacağım kadını bulursam… işte o zaman her gün bayram tatili olur.
Filistin 'e Sevdalanmak
Başlıklar arasında görünce heyecanlandım. Filistin deyince heyecanlanmayan bizden değildir. Kalp ritmi bozulmayan, ölümü hemen istemeyen, yumruğunu sıkmayan, geçerim her şeyden demeyen bizden değil... Siz kimsiniz derlerse? Zaten günahlarla boğulmuş, Hakk'ı razı edememenin ızdırabına düşmüş, sonlu olan ne varsa gönül vermiş, çiçekleri ezmiş, bahara aldanmışların gönül penceresidir Filistin. Sisli ve puslu gönüle açılan pencere. İçeri giren ferah huzur verici maneviyat... Tam da uğurda can alıp can vermelik bir dava. Senin adına Filistin demişler ama anlamın galiba acı demek. Seninle olanlara değil, seni sevenlere bile hüzün verişin. O sarsıcı sevginin de bir parçası olsa gerek. Seni sevmek, ya uğrunda ölmeyi gerektirir ya da ızdıraplı bir sevgiyi. Başka yol bırakmazsın sen seni sevenlere. Keşke bahçende vurulup, secdeye kapanmış o son saniyeleri yaşayan bir genç olabilseydim. İsmail'ce boynunu uzatan, yusuf'ca kuyuda çırpınan, musa'ca zalime yumruğunu sıkan bir Ubeyde de biz olabilseydik. Ne vardı bahçende ölebilsek. Bahçesiz gönüllerimizi gülistan edebilsek... Sen Filistin'sin, biz sevdalı. Seni sevmenin bedeline hazırız. Gönder aşkının ızdırabını. Yansın alem...
- Soran Olursa, Geceye, Huzura, Şarkılara Karıştı Dersiniz -
Gecenin insana huzur vermesi güzeldir. Saatleri saymaz insan, hemen sabah olsun istemez, keşmekeşlikten uzak olmak ister, gece insanı ayakta tutmaya tek başına yeter. Lezzetli ve kaliteli geceyi yaşayan insan sayısı, yalnızca gündüzü yaşayan insan sayısına göre daha az olduğundan olsa gerek geceyi yaşayan insana kendini daha yalnız ve daha özel
Hayatının dip noktasında olanların aydınlığa çıkması niyetiyle...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim. Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum. Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
Reklam
214 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.