Efsanenin gizemliliği içinde, masal anlatımıyla, günümüz tarihini hem de yanı başımızda içli dışlı yaşadığımız, her gün göz yaşlarımızı gizleyemeden yaşadığımız emperyalizmin Orta Doğu oyunlarını ve döktüğü kanın sıcağını, kokusunu duya duya yaşadığımız gerçeklerin dile geldiği bir muhteşem kitap.
Bu kitabı bir soluk da yüreğim burkula burkula, kendimi de sorumlu hissede hissede okudum.
Aynı Hisleri "Khaled Hosseini nin Uçurtma Avcısı nı okurken de duymuştum...
Ezidi lerin çektiklerini, haklarındaki yanlış anlayışı, onlar hakkında bazı detay bilgileri de yansıtmış Livaneli.
Bu kitabı okurken Bir nevi Yaşar Kemalin nefesin i de hissetmedim değil. Çok yakın anlatım, ifade akrabalığı taşıyordu kitap.
Bu kitapta müthiş bir ifade var. "ben insandım"......İşte Kördüğümün atıldığı deyin, isterseniz çözüldüğü yer deyin. Hiç fark etmez huzursuzluğun kaynağı, kaynaştığı nokta bu...
Her gün yolumun üstündeki kitapçının camlarına asılı yazarların, şairlerin kitap afişleri gözüme takılır göz ucuyla okurum. En dikkat çekeni ise işte bu kitabın aort damarı olan o ifadedir. MERHAMET ZULMÜN MERHEMİ OLMAZ.
Şimdi o Emperyal güçler oturmuşlar "Askeri müdahale ile olmaz" a getiriyorlar işi yani bir merhamet gösterisindeler adeta... Ya yok olan milyona yaklaşmış, insanlar ne olacak. Evinden, yurdundan olan insanlar ne olacak, ya anasız, babasız kalanlar, evlatsız, kalanlar daha nice niceleri ağızıma alamayacağım ahlaksızlığa, işkencelere maruz kalanlar ne olacak...Ben söyleyeyim. İçimizde bir huzursuzluk yarası olarak kanayıp duracak....