Allahın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah çok bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.
Sayfa 37 - Diyanet işleri BaşkanlığıKitabı okudu
Artık (bana düşen) güzelce sabretmektir. Anlattığınız karşısında, kendisini sığınacak olan ise ancak Allah’tır.
Sayfa 37 - Diyanet işleri BaşkanlığıKitabı okudu
Reklam
Yakîn Neyle Elde Edilir?
Hz. Aişe'nin (r.a) Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği bir kudsi hadiste Allah (c.c.) şöyle demektedir: "Kulum bana farzları eda etmek gibi şeylerle yaklaşır. Kulum nafilelerle bana yaklaşmaya devam eder ve en sonunda ben onu severim. Kulum bana karşı samimi olmak gibi nafilelerle bana daha da yakınlaşır ve ben onu severim. Ben onu sevdiğimde ise duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, konuşan eli, akleden kalbi olurum.” Allah'la akleden, Allah’la konuşan, Allah'la duyan, Allah'la gören, Allah’la tutan ve Allah'la yürüyen bir kul hakkındaki zannımız nedir! O kulun çalışması, gayretleri nasıl dünyaya yönelik olsun! Birisi "Bu nasıl olur?” diye sordu. Şöyle cevap verdi: Bu, Allah’ın işlerini kolaylaştırdığı, onun yönetimini, korumasını, gözetimini üzerine alıp kullandığı bir kuldur. Allah bu kula yönelik tasarrufu altında ondaki şehvetleri öldürür, zorlukları kendisine kolaylaştırır. Kendisine nurundan bol bol verir. Ona sebepler noktasında yardım eder. Ona ilham eder ve onu anlayışlı kılar. Onu akıl sahiplerinden yapar. O da konuştuğu zaman bir hikmetle konuşur, sustuğu zaman bir düşünce ile susar hale gelir. Baktığında ibret nazarı ile bakar, yürüdüğünde heybetle yürür. Güç kullandığında galip gelir. Kalbi düşünceden kurtarılmış, işlerde tedbir elinden alınmıştır. Bunların hepsi Kitap ve sünnette gerçekliği kabul edilen şeylerdendir.
Sayfa 38 - hayykitapKitabı okudu
Efendimiz (sas) yatmak için Hz. Aişe'nin odasına çekildigi bir gü nün gecesinde odanın sahibi olan Âişe validemizin olmadigını görür. Bekler, bekler epey sonra Aişe validemiz odasina gelir. Efendimiz (sas) merakla Aişe validemize sorar: "Ey Aişe! Sana ne oldu da bu kadar geç geldin?" Öyle ya, ne görmüştü ki ya da ne olmuştu ki Âişe validemiz gecikmişti? Başka zamanlar olsa Efendimiz'den (sas) önce koşar gelir odasina, odasını hazirlar, sevinir ve Efendimiz'in (sas) gelişini beklerdi. Şimdi çok büyük bir şey olması gerekirdi ki Âişe validemizi meşgul etsin. Aise validemiz dedi ki: "Ya Resulullah! Odama gelmek için Mescid'den geçerken bir sahâbînin Kur'ân okurken sesini duydum. O kadar güzel okuyordu ki o anda orada kalakaldim. Eğer seni bekletmemiş olsaydim halen dinlemeye devam ederdim." Aişe validemizin bu sözleri üzerine Efendimiz (sas) meraklandı: "Peki, kimdi o?" diye sordu. Âişe valide miz: "Bilmiyorum." dedi. Efendimiz (sas) daha da meraklandı. Áişe va lidemiz öyle kolay kolay kimseyi begenmezdi, bu kadar beğenmişse onu bir ögrenmek gerekirdi. Efendimiz (sas) merakla odasından çikti, Suffa ashabinin bulunduğu yere doğru geldi. Halen Kur'ân sesi gelmeye de vam ediyordu. Efendimiz (sas) yaklaşınça o zatin Sâlim olduğunu gördü. O kadar sevindi ki o anda o mübarek dudaklarından şu sözler döküldü: "Ummetimin içerisinden senin gibi güzel Kur'ân okuyan birini var eden Rabbime hamdolsun."
Sayfa 281Kitabı okudu
Hz. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yağmur yağdığını gördüğü zaman: ‘Allahım! Bize faydalı yağmur ver’ diye duâ ederdi.” (Buhârî, İstiskà 23)
Günümüzdeki Varisleri(!) Doymak Bilmiyorlar...
17. Hz.Âişe (r.anh) Resûlullah (sav)’ı kastederek diyor ki: “Ah! Babam ona feda olsun, bir defa dahi karnını buğday ekmeği ile doyurmadan bu dünyadan çekti gitti"
Sayfa 27 - İz Yayıncılık
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.