...daha önce de arkadaşlarına, Habeşiştan'a hicret etmelerini emretmiş ve kendisi Mekke'de kalarak halkı İslam'a davet etmeye devam etmişti. Bir gün Ebu Bekir, Yesrib'e hicret etmek için ondan izin istedi. Ona şu karşılığı verdi: "Acele etme. Kim bilir, belki de Allah sana bir arkadaş verir." Başka da bir şey söylemedi.
Sayfa 209 - Kitabevi
İki arkadaş mağarada kaldılar. Hz. Muhammed (s) sürekli olarak Allah'ı zikrediyordu, kendisini O'na teslim etmişti. Zaten her iş, eninde sonunda O'na varırdı. Ebu Bekir ise kulaklarını dört açmış, etrafı dinliyordu, peşlerine düşenlerin izlerini bulup bulamadıklarını öğrenmeye çalışıyordu.
Sayfa 212 - Kitabevi
Hz. Ebû Hureyre: "Allah'a yemin ederim ki Ebu Bekir-i Sıddık Hazretleri mukaddes hilâfet makamına geçmemiş olsaydı, Cenab-ı Hakk'a ibadet olunamazdı."
Sayfa 74
Nasıl olur o devirde hiç içmemek?
Hz. Ebu Bekir:
- Ben ötedenberi ırzını savunan ve mürüvvetini koruyanlardanım. İçki içen, kendinden geçip, ırzını da, mürüvvetini de kaybeder.
.
Tasavvuftan aldıkları manevi gıda ve hazdan...
Hatta onu derinliğine araştırırsak, Resül-ü kibriyânın risaletini tekaddum eden aylarda Hira Mağarasına çekilip zühdi bir hayat yaşamasında, Ashab-ı kiramın pek çoğunun, gerek savaş ganimeti ve gerekse tabii imkânlarla iyi derecede dünya malına sahip oldukları halde, sade ve mütevazî bir hayatı tercih etmelerinde bu anlayışın mevcu- diyetini görmemezlikten gelemeyiz. Hele Hz. Ebu Bekir (r.a.) efendimizin dillere destan yaşantısını,
Hz. Ali (r.a.) ın ve Ehl-i Beyt (r.anhüm) in akıllara ve idrâklere sığmayan her anı insanlar için bir ders ve ibret zühd ve takva dolu hayatlarını, ancak onların tasavvuftan aldıkları mânevi gıdalarla değerlendirmek yerinde olur sanıyoruz.
Peygamberimiz, Hafsa ile evlenince Ömer'in Peygamber'e yönelik bağlılığı arttı. Aynı şekilde kızı Fatıma'yı amcasının oğlu, insanlar içinde Peygamber'e en fazla sevgi ve ihlasla bağlı olan ve çocukluğundan beri ondan ayrılmayan Ali ile evlendirdi. Kızı Rukiye'nin vefat etmesi üzerine diğer kızı Ümmü Gülsüm'ü Osman b. Affan'la evlendirdi. Böylece evlilik bağlarıyla Ebu Bekir'i, Ömer'i, Osman'ı ve Ali'yi etrafında kenetlendirdi. Bu, Müslümanların en güçlülülerinden dört kişinin birleşmesini ifade ediyordu.
Sayfa 300 - Kitabevi