Annem beni kitap okurken gördüğünde " Bırak elinden kitapları. Dantel,oya yapmayı bırakıyorsun, bir faydası olacakmış gibi kitap okuyup duruyorsun" diye kızardı. Ben de tatlı bir dil ile çeyiz hakkındaki düşüncemi paylaşırdım. - Anneciğim! Bir kadının çeyizi, tahtalar arasında götürdüğü bez yığını değildir. İffet,sadakat, anlayış ve sevgiden büyük çeyiz mi olur? O bezler, acıktığımızda karnımızı mı doyuruyor. Sırtımız açıldığında bizi mi giydiriyor ? - Ama kızın onlar, el emeği göz nurudur. Konu komşu ne der sonra ? - El emeği göz nuru derken ömrümüzün değerli vakitlerini öldürüyoruz, gözlerimizin ferini kaybediyoruz üstelik konuya komşuya göre mi yaşayacağız? O bez yığınları israftan başka nedir? - Okuduğunuz kitaplar kafanızı karıştırıyor yeni şeyler çıkartıyorsunuz. - Anneciğim ! Hz.Fatıma'nın çeyizi var mıydı ? Varsa Ali'ye ne götürdü ? - ...
Fransa'da dans denilen rezalet yeni yeni ortaya çıkmaya başladığında bunu duyan Kânûnî, derhal Fransa kralına şu talimatı göndermiştir: "...İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence îcâd edilmiş!Bu rezâlatin, hem-hudud olmamız dolayısıyla memleketime sirâyeti ihtimâli vardır.Bu itibarla nâme-i hümâyûnum elinize ulaşır ulaşmaz derhâl bu rezâlete son verile!Aksi halde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim."
Reklam
Fâtıma'nın çeyizi de kadife bir örtü içine hurma lifi doldurulmuş deri bir yastık, iki el değirmeni ve deriden yapılma iki su kabından ibaretti.
"Evlilik yaşları ileri yaşlara bırakıldıkça nesillerimiz daima ahlaki yönden tehdit altında olacaktır."
"Evlenip de birlikteliğinden yararlandığınız hanımlara mehirlerini allahın bir emri olarak veriniz..."
"Evlendiğiniz kadınlara nehirlerini gönül hoşluğuyla verin..."
Reklam
677 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.