Hz. Şeyh Mevlâna Dakûkî (k.s) buyurmuş:
"Evliyâ'yı inkar zehirdir. Allah Teâlâ buyuruyor:
'Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik.' (A'raf, 7/179)
Ben şaşırıyorum; neden insanlar evliyayı bulmuyorlar? O kimselerin, velâyet bahçesinin nimetlerinden haberleri olmuyor? Bir de fakr-u zaruret içinde bulunuyorlar. Muhtac-ı himmettirler.."
Sayfa 69
"Ben Ol da Bil"
Sevgi, aşk, muhabbet ve bununla ilgili her kelime ve o kelimenin ifade ettiği kavram, mefhum, asla birbirine tercih edilen şeyler değildir. Şimdilerde benim saçlarıma ak düştüğü için bana soruyorlar: "Eski bayramlar, eski Ramazanlar nasıl oluyordu?" Başka oluyordu. Geçen seneki Ramazan-ı Şerif de, önümüzdeki seneki de başka olacak. Çünkü her an değişim hâlindeyiz. Eski bayramlarda dedesinden bayram harçlığa bir çocuk sevinci vardı. Şimdi torunlarına harçlık veren bir dede sevinci var. Niye biri diğerinden daha iyi olsun?
Muhabbette de daha iyi, daha kötü olmaz. Allah ve Resul muhabbeti, aşkı da işte böyle olur. Aşk, hiçbir bahse sığmaz Buna yine Hz. Mevlânâ'nın (k.s.) bir cevabı ile noktayı koyalım.
Cenâb-ı Pir'e sormuşlar: "Aşk nedir?" el-Cevap: "Ben ol da bil."
Sayfa 66Kitabı okudu
Hz. Mevlana (K.s) için,
Allah'ın lütfunu onun himmetiyle buldum ben. Yani kendimden bahsetmeye utanıyorum.
Sayfa 234Kitabı okudu
Mevlana (k. s)
Yüce Allah onu, kendini bilen, duyan, anlayan bir yaratık olarak yarattığıdan, zaman zaman insan, kendi varlığının usturlabından Hakk'ın tecellisini ve eşsiz güzelliğini parıltı halinde görülür.
Hz. Pir Niyazi-i Misri (k.s.) tarafından söylenmiş bir başka ifade tarzı var:
Burhan sorardım aslima,
Aslım bana burhan imiş.
Yani ben kendime bir delil arardım; hâlbuki bizzat kendi varlığım bana delilmiş. Sadece bu cümleyle ilgili olarak 700 se ne evvel yaşamış olan Hz. Mevlânâ'ya (k.s.) bakalım:
Güneşin varlığına delil, güneştir.
Yani bazı "var"lara delil aramak deliliktir.
Niyazi-i Misri Efendimizin (k.s.) nutk-i şerifine devam edelim:
Derman arardım derdime,
Derdim bana derman imiş.
Çünkü Allah dermansız dert yaratmamıştır,
Sayfa 131Kitabı okudu
İncitme!
İncittiğin yerden incinirsin.
Hz. Mevlânâ (k.s)
