Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Hızır
Gerçek görünenin arkasında yatandır. Gerçekten de kitaba damga vuran ve kitabın baştan sona ruhuna dokunan bir cümle. Çünkü kitabın başından itibaren kitabın kahramanı olan saf ve temiz yürekli Aziz ile çıktığınız yolda hep tek bir şeyi bulmaya çalışıyorsunuz. Gerçek nedir? Hz. Hızır kıssası malumdur. Hz. Musa ile yaşadığı gizemli olaylar sonucunda aslında olayların görünüşlerinin ardında yatan bambaşka sebepler olduğunu anlatır. Bu kısa ama kısa olduğu kadar da derin kitap da tıpkı bu kıssada olduğu gibi bize dünyanın görünür yüzünün arkasında yatan bambaşka gerçekler olabileceğini etkileyici bir dille anlatıyor. Ben kitabı çok sevdim. Köyünde koyunlarıyla mutlu olan ama bir noktada hayatın gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan Aziz'in öyküsünü... Sizin de keyifle okuyacağınızı umuyorum.
Sihirbaz
Sihirbaz
Kutlu Olsun....!!!
Hıdrellez, Türk ve Orta Asya kültüründe köklü bir geçmişe sahip olan, baharın gelişini, yeniden doğuşu ve bereketi simgeleyen özel bir gelenektir. Genellikle 5-6 Mayıs tarihlerinde kutlanır ve birçok ritüeli barındırır. Kökeni ve İnançlar Hıdrellez, Hıdır ve İlyas adında iki kutsal kişinin buluşmasını kutlar. İslam inancına göre,
Reklam
Musa Ağacı Efsanesi (HATAY)
Hz. Hızır ile Hz. Musa, Samandağ ilçesinin Çevlik denilen kıyısında bir araya gelmişler, Hızır burada karaya çıkarak Hz Musa ile buluşmuştur. Nitekim bu rivayete dayalı olarak Samandağ’ın Çevlik adlı sahil şeridinde Hz. Hızır’a ait olduğu iddia edilen bir türbe bulunmaktadır. Çevlikte buluşan Hz Musa ile Hızır Musa Dağı’na çıkmak üzere yola çıkarlar. Hızır ile Hz. Musa, Hıdırbey köyüne ve şimdiki Musa Ağacı’nın bulunduğu yere geldiği zaman Hz Musa çok susamış ama etrafta su görememiştir. Bunun üzerine Hz Musa elindeki asası ile toprağa vurur. Hz Musa’nın asasını vurduğu yerden su çıkar ve Hz Musa buradan eğilerek biraz su içer. Hızır ve Hz Musa, tekrar dönüp baktıklarında asanın vurulduğu yerden bir fidanın yeşerdiğini görürler. İşte bu fidan bu günkü Musa Ağacıdır. Hz.Musa’nın asasının vurduğu yerden bir de fidan çıkmış, topraktan çıkan fidan dibindeki ab-ı hayat suyu ile de sulanmış olduğundan bu ağaç ölümsüz olmuş, bu nedenle hem üç bin yıldır kurumamış hem de bugünkü halini almıştır. Hz. Musa’nın diktiğine inanılan, ölümsüzlük suyu sayesinde yeşerip büyüdüğü düşünülen Hıdırbey Musa Ağacı’nın üç bin yaşında olduğuna inanılmaktadır. Bu ağaç yöre halkı arasında adak ağacı işlevini görmektedir. Bu ağaç, dileği olanların ve adak adayanların uğrak yeridir. Ahali dileklerini bir kâğıda yazarak ağacın gövdesinin içindeki kıvrımlara bu kâğıtları sıkıştırır. Böylece dileklerinin yerine geleceğine inanırlar. Bu nedenle Musa Ağacının gövdesindeki kıvrımlar yüzlerce dilek kâğıdı ile sıkışmış durumdadır.
Prof. Dr.
Cağfer Karadaş
Cağfer Karadaş
Eğitim eskiden beri güzellikleri, yararları ve katkılarının yanında zorluğu, bıktırıcılığı ve çekilmezliği de dillendirilen bir alan. Öğreten de öğrenen de insan olunca, insanî her durum eğitime yansıyor. Öğretmekten, öğrenmekten ve okumaktan zevk alanlar kadar; uzaklaşanlar, bıkanlar, bıktıranlar… Bir yanda cazibe diğer yanda
Hz. Musa'nın Hızır ile olan yolculuğuna benzer olayların geçtiği
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
'un "Yoksul Köylünün Oğlu" kitabını bu tarz öyküleri seven herkese tavsiye ediyorum. Bir solukta okunabilecek bir eser. 😊
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.