Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ümmü Seleme (r.anha)
İSLAM’A ADANMIŞ BİR ÖMÜR: ÜMMÜ SELEME (R.ANHA) Ümmü Seleme, eşi ile birlikte Hz. Peygamber’in davetine uyarak ilk Müslümanlardan olmuştur. Beş yıl boyunca türlü eziyetlere katlandıktan sonra çareyi, Habeşistan’a göç eden ilk Müslüman gruba katılmakta buldular. İnançlarını serbestçe yaşayabilmenin huzuru gurbetin acısını bir nebze unuttursa da Mekkeli müşriklerin Müslüman oldukları haberi üzerine memleketlerine geri döndüler. Ümmü Seleme, Akabe biatlarından bir yıl önce kocasıyla beraber Medine’ye hicret etmek üzere yola çıktıysa da eşinin ailesi izin vermedi. Bunun üzerine eşi Ebû Seleme yolculuğuna devam ederken Ümmü Seleme ise ancak bir yıl sonra ve yalnız başına Medine’ye hicret edebildi. İslam uğrunda geçen bir hayat içerisinde ‘müminlerin annesi’ olmakla şereflenen Ümmü Seleme’nin Hudeybiye’de Hz. Peygamber’e tavsiyede bulunması, problemlere anında çözüm bulabilme yeteneğine işaret eder. Okuma-yazma bilmesi, şiir söylemesi, hadis rivayet etmesi ve fetva vermesi de zeki ve akıllı olduğunu gösterir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Ammar bin Yâsir (r.a.)
Kimsesiz, fakir, Yemenli bir aileye mensuptu. İslam tarihinde “Yâsir Ailesi” adıyla anılan bu aile, müşriklerin en büyük zulüm ve işkencelerine maruz kaldı. Bu işkencelerin tek bir sebebi vardı: Yâsir Ailesinin İslam nuruna bağlanmaları... Müslümanların sa­yısı arttıkça müşrikler endişeye kapılıyordu. Bedevi, vahşi müşriklerin elinde mümin­leri
Reklam
Yapay-Zekaya Hz Aliyi Sorunca:
Kur'an-ı Kerim'de, Hz. Ali'nin adı özel olarak zikredilmese de, bazı ayetlerde İslam peygamberine ve onun yakınlarına olan sevgi ve saygı ifade edilir. İslam'ın önemli kavramlarından biri olan "ehl-i beyt" (peygamberin yakın ailesi) de, Hz. Ali'nin de içinde bulunduğu, Hz. Muhammed'in ailesine atıfta bulunur. Ey Ehl-i beyt (Ey Peygamberin ev halkı) şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister. (33:33) [5:67 , 5:3]
İSLAMA GÖRE DÜĞÜN MERASİMİ: Bizler için en hayırlı Dini seçen Allah Azze ve Celle’nin ismi ile… O’na hamd, Rasûlüne salat ve selam eylerek… Gönderilmiş olduğumuz dünya semasında Müslümanlar olarak her daim imtihan edilmekteyiz. Bu imtihanlar bazen maddiyatımızla bazen de maneviyatımızla alakalıdır. İman eden bir kul aslında imtihanlara
Mubahele günü tüm müslümanlara mübarek olsun.
Mübahele (Arapça: المباهلة; Al-Mobahaleh), karşılıklı beddua ve lanetleşmek anlamına gelir. Kendisini haklı bilen iki kişi veya iki grup, birbirlerinin karşısında Allah’ın huzurunda ağlayarak niyaz etmekte, O’ndan yalancıya lanet etmesini istemekte ve bu şekilde kimin haklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) Necran Hristiyanlarına mübahele önerisinde bulunmuş ve onlar da kabul etmişlerdir. Ancak kararlaştırılan gün gelip çattığında bu işten vazgeçmişlerdir. Çünkü Hz. Peygamberin (s.a.a) en yakın ailesi (yani kızı: Hz. Fatıma (s.a), damadı: İmam Ali (a.s), torunları: İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)) ile birlikte mübaheleye geldiğini gördüler. Bundan dolayı onun sadakatine inandılar ve bu şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu olaydan zaferle çıkmıştır. Hz. Peygamberin (s.a.a) Necran Hristiyanları ile mübahele hadisesi, yalnızca Hz. Peygamberin (s.a.a) iddiasının hakkaniyetini (yani İslam’a daveti) ortaya koymamış, aynı zamanda yanındakilerinin de özel faziletlerini ispat etmiştir. Çünkü tüm yâren ve akrabalarının arasından bu kişileri yanına alarak en yakınlarını bu şekilde ortaya koymuştur. Hz. Peygamberin (s.a.a) Hristiyanlarla mübahelesi Zilhicce ayının 24’ünde hicretin onuncu yılında gerçekleşmiştir.
Mübahale günü, Allah'ın yalancıları ifşa ettiği gündür. Yalancıların ifşası da Resulullah ve Ehl-i Beyt'in in eliyle olmuştur. Allah o gün Ehl-i Beyt’in kimler olduğunu da apaçık beyan etmiştir. Ehl-i Beyt’i yalanlayanlarun da aynı akibet uğrayacağına açık işaret yok mudur Mübahale ayetinde?… “Sana iyice bildirildikten sonra da gene bu
Reklam
Hz. Peygamberin Mekke’den Medine’ye hicretinde, bizzat kendisinin Medine’de (Rebiülevvel/Eylül-622 ile Şevval/Nisan-623 arası) yaptırdığı mescide, “Mescid-i Nebevî” denir. Bu, Kuba Mescidinden sonra Peygamberimizin yaptırdığı tarihî ikinci mesciddir (Buhari, Salat, 48).##Bitişiğinde de gündüz okul, gece de yatakhane olarak kullanılan ve “Suffa” denilen büyük bir oda yapılmıştı. Burası, İslam tarihinde ilk eğitim-öğretim kurumu olarak bilinir. Mescidin diğer tarafında da, Hz. Peygamber ve ailesi için odalar yapılmıştı. Peygamberimizin kabri de buradadır.##Vahyin geldiği mekânlardan biri olan Mescid-i Nebevi, ibadet ve ziyaret maksadıyla yolculuk yapılmaya değer olduğu Hz. Peygamber tarafından belirtilen üç mescidden biridir. Diğerleri, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dır. Hz. Peygamber, Mescid-i Nebevi’de kılınan namazın, Mescid-i Haram hariç diğer yerlerde kılınan namazlardan bin kat daha faziletli olduğunu haber vererek bu mescidde namaz kılmanın önemini belirtmiş ve eviyle minberi arasındaki saha olan “Ravza-i Mutahhara”nın, cennet bahçelerinden bir bahçe olduğunu söylemiştir (Buhari, Fadlu’s-Salat, 1). - MESCİD-İ NEBEVÎ
Ali Şeriat'iye Dâir...
Ulemanın vaz ettiği menhecten yoksun oldukları için hakikati arama yolunda bir vadiden diğerine savrulan günümüz gençliğinin bir sığınağı haline geldi Ali Şeriatî. Meşhur deyimle “İslamcı gençliğin” takip odağı haline gelmiş Şeriati, dünden bugüne sorgulanamaz, ölçüye vurulamaz bir tabu olma yolunda da ilerliyor hızlı bir şekilde. İslamîleşme adı
Resulullah Efendimizin Hanımlarıyla Münasebetleri
Her İşi Yapmaya Çalışıyorum . Dışarıda Erkek Adam Gibi Çalışıyorum Evde Ev Hanımı Gibi Temizlik Yapıyorum Böyle Olan Erkekler Hanımına Merhametli Şefkatli Olur Ve Hep İyi Davranarak iyi Geçinir Hanımınla . Allah Resûlü (s.a.s.), bir gece bana hitaben; ‘Ya Aişe’, dedi, ‘müsaade eder misin, bu gece Rabbimle beraber
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.