Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Medine’ye yerleşmesinden vefatına kadar geçen zaman içerisinde Peygamber’in ailesi üç gün peş peşe buğday ekmeğinden karnını doyuramadı.” (Buhari) Yani Hz. Âişe, “Hicaz’a adalet dağıtan, fukarayı doyuran Peygamber’in böyle bir evi vardı” diyor.
Selman büyük bir saygı ve övünç kaynağı idi. O sadece güçlü ve sağlam vücutlu değil, aynı zamanda yıllardan beri Beni Kurayzalılar arasında yaşadığı için kazmacılık ve taşımacılıkta da becerikliydi. Kendi aralarında "O, on kişinin işini yapıyor" dediler ve dostça bir tartışmaya giriştiler. Birçok yerden göç ettiği için Muhacirler: "Selman bizimdir" diye iddia ettiler. Ensar: "O bizden biri, bizim onda daha çok hakkımız var" diye karşı çıktı. Fakat Peygamber (s.a.v): "Selman bizden, yani Ehl-i Beyt'ten biri" (Peygamberin ailesi) dedi."
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
EBÛ ZER el-GIFÂRÎ أبو ذر الغفاري Ebû Zer Cündeb b. Cünâde b. Süfyân el-Gıfârî (ö. 32/653) Servet terâkümü konusundaki görüş ve mücadelesiyle tanınan sahâbî. Künyesiyle meşhur olduğundan adı âdeta unutulmuştur. Bu sebeple adının Berîr, Büreyr, Yezîd, Yüreyr, babasının adının Seken veya Abdullah olduğu da söylenmektedir. Haram aylarda bile baskın
Sayfa 32 - Test
EHL-İ BEYT BİZİM İÇİN NE İFADE EDİYOR? Peygamberimiz Hz. Muhammned'e (s.a.a) sadık olduğunu söyleyen her Müslüman, Hz. Peygamberin sözlerine dikkat eder. O, Veda Hutbesi'nde şöyle buyurmuştur: Size iki değerli şey bırakıyorum: Kurân ve itretim (Ehl-i Beyt) Peygamber'in (s.a.a) her iki emanetine ne kadar sahip çıkabildik.
Diğer taraftan Selmân, büyük bir saygı ve övünç kaynağı idi. O sadece güçlü ve sağlam vücutlu değil, aynı zamanda yıllardan beri Benî Kurayzahılar arasında yaşadığı için kazmacılık ve taşımacılıkta da becerikliydi. Kendi aralarında "O, on kişinin işini yapıyor" dediler ve dostça bir tartışmaya giriştiler. Birçok yerden göç ettiği için Muhacirler, "Selmân bizimdir" diye iddia ettiler. Ensar, "O bizden biri, bizim onda daha çok hakkımız var" diye karşı çıktı. Fakat Peygamber (s.a.v), "Selmân bizden, yani Ehl-i Beyt'ten biri" (Peygamberin ailesi) dedi.
Sayfa 313
Hz. Âişe’den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber’in (sav) ailesi bir koyun kesti (ve fakirlere dağıttı). Hz. Peygamber (sav): –Ondan geriye ne kaldı, buyurdu. –Sadece kürek kemiği kaldı, denilince: –Şu hâlde kürek kemiği dışında hepsi duruyor demektir, buyurdu.
Reklam
Hz. Hatice validemizin ilk eşinden olan çocuklarından ilki Hâris'tir. O, annesinin yanındayken nübüvvetin mesajlarını işitmiş ve hiç tereddüt göstermeden iman etmişti. Kaynaklarda belirtildiğine göre nübüvvetin ilk günlerinde Efendimiz (sas), içlerinde Hâris'in de bulunduğu bir grup sahâbî ile Kâbe'ye namaz kılmaya gitmişlerdi. Bu sahâbîler namaza durdukları bir zamanda Mekke'nin kara yüzlü insanları onların üzerlerine saldırmış, o anda ciddi bir kargaşa yaşanmış ve bu arbedede Hâris b. Ebî Hâle şehit olmuştu. Böylece risâletin davasına verilen ilk kurban peygamberin evinden biri oluyordu. Biz hep Sümeyye ve Yasir'i İslâm'ın ilk şehitleri olarak bilirdik. Ama bu rivayeti dikkate alırsak İslâm'ın ilk şehidi, Hâris, ilk şehit ailesi ise Yasir ailesidir [İbn Hacer, el-İsabe, 1, 333, 334; Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, 1, 96]
Ailesi ve dünya hayatı konusundaki muamelesi
Emile Dermenghem diyor ki: “Peygamberin, eşleriyle tartış­ ması sonrasında Rasûlullah, sessiz bir şekilde hasırın üzerine uzan­ mış yatıyordu. Hasırın Örtüsü bile yoktu. Ve peygamberin dirseği bir meşin yastığa dayalıydı. Vücudunda hasır liflerinin izleri görü­ lüyordu. Hz. Ömer ona ayakta selam verdi. Peygamber, onun geldiğini fark etmemiş gibi
İnsan YayınlarıKitabı okudu
Bu isyanlardan biriyle ikinci iç savaş başladı. İsyan askeri ve siyasi etkisi açısından küçük olmasına karşın, dinsel ve tarihsel açıdan çok büyük bir öneme sahiptir. 680’de Hz. Ali’nin oğlu ve Peygamber’in torunu Hüseyin, Irak’taki bir isyanın önderliğini yaptı. Kerbela denilen yerde Muharrem ayının onuncu günü Hüseyin’in ailesi ve destekçileri bir Emevi gücüyle girdikleri savaşta yenildiler. Şiiler’in İslam tarihi görüşlerini değiştiren Kerbela katliamı nedeniyle Muharrem ayının onuncu günü Şiiler’in dini takvimine önemli bir gün olarak geçti. Bu günde Şiiler, bulundukları her yerde, Peygamber’in ailesinin şehit olmasını, öldürenlerin kötülüklerini ve kurtaramayanların pişmanlıklarını anmak için özveri, kefaret ve suçluluk temalı dini törenler düzenlerler. Yüzyıllar boyunca gaspçı kabul ettikleri hükümdarların egemenliğinde bir azınlık şeklinde yaşamalarından kaynaklanan Şiiler’in zulüm ve şehitlik duyguları, Sünni devlet ile aralarında psikolojik bir engel oluşturmuş, bu yüzden hem siyasi hem de dini tavır ve davranışlarında farklılık yaratmıştır.
Hz. Peygamberin bu vazifeye atadığı bir varisin bulunmaması nedeniyle Müslümanlar içlerinde birisini yeni liderleri seçmek zorunda kaldılar. İlk lider (imam veya halife), Hz. Peygamber'in ashâbının onayıyla Ebubekir oldu. Oni değişik tayin usulleriyle iş başına gelen Ömer b. Hattab, Osman b. Affân ve Ali b. Ebi Tâlib takip etti. 10/632 ile
Sayfa 42 - M.Ü. İLÂHİYAT FAKÜLTESİ VAKFI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Yaratan Rabbinin Adıyla Oku! Hira, Mekke'ye bakan bir dağın tepesindeki küçük bir mağaraydı. Yirmi üç yıl sürecek bir yolculuk bu mağaranın içinde başlamıştı. Hikâye, “Oku! diye seslenen yüce bir hitapla başlangıç bulmuştu. Bu hitaba Hz. Peygamber, “Ben okuma bilmem." diye yanıt vermişti. Bu sözün karşılığı ise şu şekildeydi: “Yaratan
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.