Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

BY

BY
@iambeyzayy_
Sıkı Okur
GEOGRAPHER, TEACHER, READER, WRİTER, POET, BLOGGER, RESEARCHER, NATURE PHOTOGRAPHER.
COĞRAFYACI VE COĞRAFYA ÖĞRETMENİ
NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ
ADANA
ADANA, 22 Şubat 1998
99 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Sahaf mendel
Tek fark ettiğim uyuşuklukla karışık bir gerginlik, anlaşılması güç bir manevi huzursuzluk duygusuydu. Nasıl oldu bilmiyorum ama sonra birdenbire her şeyin farkına vardım. Yıllar önce bu kafeye gelmiş olmalıydım, gelişigüzel çağrışımlar duvarlarla, masalarla, sandalyelerle, bu yabancı, duman dolu odayla ilgili hatıralarımı canlandırdı.
Sayfa 9 - Dekalog Yayınları
Reklam
Amok Koşucusu
"Gece yarısından sonra birkaç kez ön güverteyi ziyaret etsem de onu bir daha hiç görmedim. Tamamen ortadan kayboldu; yolcuların arasında, kolunda siyah yas kurdelesi olan ve ona söylendiğine göre karısı tropiklerde görülen bir hastalıktan ötürü yakın zamanda ölen bir Hollandalıyla karşılaşmasaydım, halüsinasyon gördüğümü sanacaktım. Kimseyle
Sayfa 116 - Dekalog Yayınları
Amok Koşucusu
" "Sırrı sadece bana ait, başka kimseye değil. Anlıyor musunuz? Diğer yolculardan neden uzak durduğumu, gülüşmelerini ve konuşmalarını duymaya, aptalca cilveleşmelerini izlemeye neden katlanamadığımı anlıyor musunuz? Çünkü aşağıda, çay balyalarının ve Brezilya fıstığı kutularının arasında onun cenazesi duruyor. Kapakları kapalı olduğu için ona yaklaşamıyorum fakat yolcular gezinti güvertesinde aşağı yukarı dolaşırken ya da salonda neşeyle dans ederken gece gündüz yakınımda olduğunu hissediyorum. Aptalca görünüyor, biliyorum. Denizin altında milyonlarca ceset var ve insanların karada ayak bastığı her noktanın altında da çürümüş ölüler. Yine de buna dayanamıyorum. Cenazesini evine götüren bu gemide, dans edip gülünmesine dayanamıyorum. Benden ne beklediğini biliyorum. Hala yapmam gereken bir şey var. Sırrı hâlâ güvende değil ve güvende olana kadar, ona verdiğim söz yerine getirilmiş olmayacak." "
Sayfa 113 - Dekalog Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Amok Koşucusu
" "Bana baktı, güçsüz olmasına rağmen samimiydi, minnettardı. Evet, yaptığım onca şeye rağmen sonunda bana minnettardı, gülümseyerek teşekkür etti. Kısa bir süre sonra tekrar konuşmaya çalıştı, ama gücü yetmedi. Sonra gözlerini kapatıp huzur içinde uzandı. Gün ışığı odaya dolmadan önce her şey bitmişti." "
Sayfa 96 - Dekalog Yayınları
Amok Koşucusu
" "Siz gündüz hiç görmediğim yabancı, sanırım dünyayı rahat rahat geziyorsunuz, birinin öldüğünü görmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Hiç can çekişen birinin yanında oturdunuz mu? Nihai mücadele esnasında bedeninin bükülmesini, mavileşmiş tırnaklarının boşluğu tırmalayışını gördünüz mü? Boğazındaki hırıltıyı işittiniz mi? Gözlerindeki tarifsiz korkuyu gördünüz mü? Siz, avare, dünyayı dolaşan, bir görevden söz edercesine yardımdan söz eden adam, hiç bu kadar korkunç bir deneyim yaşadınız mı?" "
Sayfa 91 - Dekalog Yayınları
Reklam
Amok Koşucusu
" "Sizden bir şey isteyecektim." Durakladı. "İşin aslı size hikâyemi anlatmak istiyorum. Yeni tanıştığım biriyle bu şekilde gevezelik etmenin ne kadar saçma olduğunu biliyorum ama ruhsal olarak sıkışmış durumdayım. Öyle bir duruma geldim ki mutlaka birisine söylemem gerek, yoksa mahvolurum. Size anlattığımda anlayacaksınız. Elbette ki bana yardım edemezsiniz ama sorunumu anlatmamak beni çok hasta ediyor ve sizin de bildiğiniz gibi herkes hastalarla alay eder... Ya da sağlıklı olan insanlara aptal görünürler." "
Sayfa 21 - Dekalog Yayınları
Amok Koşucusu
"El yordamıyla tek bir kimsenin dahi olmadığı güverteye çıktım. İlk önce tütmekte olan bacalara ve hayalet gibi görünen direklere baktım, sonra gözlerimi yukarı doğru çevirdim; gökyüzü ışıl ışıldı, içine yıldızlar serpiştirilmiş karanlık bir kadife gibiydi. Muazzam bir ışık kaynağının önüne çekilmiş bir perde gibi görünüyordu, yıldızlar ise perdede o tarif edilmesi zor aydınlığın içinden döküldüğü minik delikler gibiydi. Hiç böyle bir gökyüzü görmemiştim. Gece bu saatte, Ekvator'da seyir halindeki bir gemide bile oldukça ferahlatıcıydı. Uzaktaki adaların aromasıyla dolu havayı içime çektim. Gemiye bindiğimden beri ilk defa hayal etmeyi özledim ve bu, duygulara hitap eden bedenimi, bir kadın gibi gecenin yumuşak kucaklamasına bırakma arzusuyla birleşti. Bir yere uzanıp, gözlerimi yıldızlarla dolu gökyüzündeki beyaz hiyerogliflere dikmek istedim. Ancak, şezlongların hepsi kaldırılmıştı ve onlara ulaşmak imkânsızdı. Boş güvertede bir hayalperestin oturup hayaller kurabileceği bir tek yer bile yoktu."
Sayfa 11 - Dekalog Yayınları
BY tekrar paylaştı.
Einstein’nın dediği gibi, “Eğer insanlar sadece cezalandırılmaktan korktukları ya da ödüllendirileceklerini umut ettikleri için iyi kalplilerse, o halde gerçekten çok acınacak haldeyiz.”
Kuzey Yayınevi
983 öğeden 961 ile 975 arasındakiler gösteriliyor.