"Ah, teslimiyet...
Bir kere taviz verildi mi, asla çiğnenmemesi gereken unsurlar bir kere gözden çıkarıldı mı, kalbin aynası bir yerinden çizildi mi, kefareti büyük oluyor..."
Sonunda dünyada neden savaşın, barışın, derneklerin, ticaretin, siyasetin vs. olduğunu anladım. Sizin bildiğinizi sanmıyorum. Bu yüzden her zaman mutsuz olacaksınız. Size söyleyeceğim: kadınlar sağlıklı çocuklar doğursun diye.
"Fotoğraf makinen var mı?"
"Yok."
"Hiç resim çektin mi peki?"
"Yok."
"Ve fotoğrafçı olmak istiyorsun?"
"Garip mi buldun?"
"Biraz."
" Peki, polis olmak istiyorum deseydim, onu da garip mi bulacaktın? Kimseye kelepçe takmadım diye?"
Yaşamak artık beni yoruyor önemli bir olay yaşamadan sadece yaşamak bile yordu beni insanlarla birlikte olmak onların sözlerine cevap vermek nasılsınız demek içeri girerken merhaba ayrılırken hoşça kalın gene görüşürüz demek konuşmaları izlemek ne demek istedi acaba söylediğimi anladı mı ne demek istedi acaba yanlış bir şey mi yaptım acaba söylediğini anladım mı o kadar çok insan var ki o kadar çok olay birden oluyor ki birini izlemek isterken başkasını kaçırıyorum birini duyarken ötekini görmüyorum yetişemiyorum kan ter içinde kaldım sigaramı yakarken ne söylediğinizi anlayamadım kahvemi içerken kapının açıldığını görmedim biri daha mı geldi bir şey daha mı oldu ipin ucunu kaçırdım tek bir şeyi bile izlemeyi beceremedim
Yaşam böylesine anlamsız, bu kadar iğrenç olabilir mi? Öyle idiyse, öylesine anlamsız, öylesine iğrenç idiyse, o Zaman niçin ölmeli, niçin acı çekerek ölmel? Bir yanlışlık var bunda.