Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1,5 sene evvel vefat etmiş olan bir Alman âlimi arkadaşım vardı Matthias Schramm diye bir dahi. İbnü'l-Heysem'in Fiziğe Götüren Yolu diye bir kitap yazdı. Onda da bu fikir vardı: "Bilimler tarihi insanların müşterek mirasıdır" diye. Ben buna inanıyorum. Bilimler sıçramalar yapmıyor, esasında yavaş yavaş tekâmül ediyor... Bir Fransız âlimi de söylüyor: "İnsanlar keşfetmiyor, insanlar geliştiriyor."
«Herhangi bir kişi eğer gerçeği öğrenmek istiyorsa, bu, onun kendini geçen kuşakların kitaplarına sarılıp, onlara karşı duyduğu iyimserliğe kaptırmalda sağlanmaz, o böyle bir davranışı yasak sayarak, tam anlayıp anlamadığı yönünde titizlik gösterir, ispat ve delile dayanır, noksanlık ve yanlışlıklara mahkum bir beşer olan yazarın sözüne değil. Bilim kitaplarına karşı, araştırmacı, maksadı gerçeği bilmek ise okuduğu her şeye karşı kendini bir düşman durumuna sokmalıdır, metni ve kenar notlarını delik deşik edip, her yönden hücum halinde görmeli, ama o bu düşmanlık tavrında ne insafı unutmalı, ne de müsamahakar davranmalıdır. Eğer o ancak böyle hareket ederse, gerçek ona kucağını açacak ve ona öncellerinin ifadelerindeki noksan ve kuşkulu taraflar gözükmeye başlayacaktır.» .. (İbnü'l-Heyşem, öl. 1041 dolayı)
Reklam
İbnü'l-Heysem (965-1040)
İbnü'l Heysem'in bilime devrim niteliğindeki katkısı, ışık yansıma ve kırılma kanunlarını tespit etmesi, görme olayını tam bir bilimsellikle açıklamasıdır.
İbnü'l-Heysem (965-1040)
İbnü'l-Heysem, önemli bir fizikçi ve optikçidir. Görüşleri, hem Müslüman bilginler, hem de Roger Bacon, John Pecham, Witelo, Leonardo da Vinci ve Johannes Kepler gibi Ortaçağ ve modern dönem batılı bilginleri etkilemiştir.
Alimlerin yazdıklarını inceleyen kişi eğer hakikati öğrenmek amacındaysa okuduklarına düşman olmalıdır. #İbnü'l Heysem
IBNÜ'L-HEYSEM (965-1038/1040) BİRÇOK TARİHÇİYE GÖRE, DENEY VE GÖZLEME DAYALI BİLİMSEL METODUN KURUCUSU OLARAK KABUL EDİLİR. HAKIKATE BAĞLI OLMAYI ÖNCELEYEN IBNÜ'L-HEYSEM, ŞÖYLE DER: "KRİTİK İNCELEMELERİNDE KİŞİ KENDİNDEN DE SÜPHE ETMELİDİR, ANCAK BU SAYEDE ÖNYARGI VEYA HOŞGÖRÜNÜN TUZAĞINA DÜŞMEZ."
Reklam
Nokta, parçası olmayan şeydir; Çizgi, genişliği olmayan uzunluktur; Yüzey, sadece uzunluk ve genişliktir; Cisim ise uzunluk, genişlik ve derinliktir. Buna göre cisim, matematiksel miktarların en tamıdır. İbnü'l- Heysem
❝ Bilim eserlerini inceleyen her kimse, deneyleri ve açıklamaları en büyük kesinlikle incelemelidir. ❞ İbnü'l-Heysem,
Fizik Kitabı
Fizik Kitabı
Çağdaşımız tıp tarihçisi H. Schipperges, Schramm'la şu konuda aynı görüşü paylaşmaktadır: «Gerçekten İbnü'l-Heysem (ö. 1041'lerde) doğa bilimine yeni bir ele alış ve onu Yunanların doğa araştırmalarından açıkça ayıran, Galile dönemini aşarak modern deneysel fiziğe bağlayan metodu ilk defa getiren kimsedir.»
Sayfa 173 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
İbnü'l-Heysem, İbn-i Sina, Cabir İbn-i Hayyan. Biz bunların çalışma tarzlarını çok az biliyoruz. Müslümanlar bunları araştırdığında, bir insanın tek başına neler yapabileceğini, insanın yaratıcılığını görüyorlar. Avrupalılar "İslam dünyasında böyle bir anlayış yok'' diyorlar. Bu tamamıyla yanlış!
Sayfa 107 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Matthias Schramm, İbnü'l-Heysem'in, tecrübenin en veciz tarifini yaptığını ortaya koydu. Birçok alime göre Müslümanlarda bir tecrübe, bir de teori var. Müslümanlara göre ne tecrübe ne de teori tek başına kafidir. Tecrübe, eğer kendisinden evvel bir teori tarafından desteklenmiyorsa ilmi hiçbir neticeye ulaştıramaz. Bu sadece bir bocalama ve uğraşmadan ibaret kalır. İmin konusu olamaz. Müslümanların böyle söylediğini Wiedemann ortaya koydu, Schramm aynı şeyi söyledi. (...) Avrupalılar Müslümanların bu prensibi ortaya koyduğunu kabul etmezler. Avrupa'da ilimler tarihi okursanız, "bu prensibi 13. yüzyılda Paris'te yaşamış İngiliz alimi Roger Bacon ortaya koydu" veya "16. yüzyıl İngiliz alimlerinden Roger Bacon'ın metodudur bu" derler. Bu bir safsatadır. Çünkü Cabir İbn-i Hayyam ve İbnü'l-Heysem gibi Müslüman bilginlerde tecrübe, çalışılırken sistematik olarak daima faydalanılan bir vasıtadır. Yani tecrübeyi tesadüfen değil de sistematik olarak kullanacaksınız ve bir teori tarafından da desteklenmiş olacaktır.
Sayfa 98 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ama Kepler'e de hürmetim var İbnü'l-Heysem'e de.
Sayfa 83 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Mesela Kepler'le, İbnü'l-Heysem'i mukayese etmek istesem... İbnü'l Heysem çok derin çalışan bir insan. Kendisinde tekamül duygusu ve tekamül kanunu fikri çok derin olan bir insan... Kepler ise daha aceleci, daha çok gösterişçi!
Sayfa 82 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Alhazen (İbnü-l Heysem)
The duty of the man who investigates the writings of scientists, if learning the truth is his goal, is to make himself an enemy of all that he reads.
Sayfa 29 - DK Publishing, July 2014
167 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.