Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ser verdi de sır vermedi …!!
Git tabut getir” derler. Tabut yaptırır, ceset bozulmasın diye ilaç, kefen alır. Kafası kesilmiş, kasıkları parçalanmış, vücudunda delikler olan oğlunun cesedini bir torbaya koyar, tabuta yerleştirir. 5 Liraya bir hamal tutar. Cenazeyi ve tabutu taşır, içine koyarlar. Hamal babaya döner; “Ne oldu, bu nedir?” der. “Oğlumdur” der baba, “Solcuydu, burada, işkencede öldürdüler, onun cenazesidir” diye karşılık verir. Bir babaya, bir de cenazeye bakar, Diyarbakırlıdır hamal, ağlamaya başlar; “Ben almayayım o 5 Lirayı, helal olsun” der, hıçkıra hıçkıra ağlar, yürür, gider… #İbrahim Kaypakkaya
Bu adamı çakı gi­bi dimdik ve ışıltılı kılan neydi acaba? Meydan okuyuş gü­cünü hangi kaynaktan alıyordu? Deniz Gezmiş'in arkada­şı mıydı? Mahir Çayan'ın nesi oluyordu acaba? Bu adam yoksa Mahir Çayan mıydı? Kuşatmadan kurtulup burala­ra mı kaçmıştı? Bu adam Haydar Mecit olamazdı. İbrahim Kaypakkaya hiç olamazdı. Bunların hepsi düzmece isimlerdi. Deniz'i asmışlardı. Boyu da uzundu O'nun. Bu adam kesinlikle Mahir Çayan'dı.
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sinan Cemgil... Ulaş Bardakçı... Ömer Ayna... Taylan Özgür... İbrahim Kaypakkaya... Bu isimleri tanır mısınız? Ya da daha bilinen isimler. Yusuf Aslan... Hüseyin İnan... Deniz Gezmiş... ve niceleri... Cihan Alptekin'de onlardan biriydi. Tamamı yoksul ailelerin çocuklarıydı. Tamamı hayat mücadelesinin içindeydiler. Tamamı kafası çalışan
Oy Cihan Bizum Cihan
Oy Cihan Bizum CihanNuran Alptekin Kepenek · Grifin Kitap · 201339 okunma
173 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kitabı okuduktan hemen sonra ağırlıklı olarak duygularla yazılmış bu incelemeye, 1 sene sonra rasyonalite katarak küçük düzeltmeler yapıyorum. İbrahim’in sorguda olduğu sıralarda, babasından birkaç isteği olmuştu. Fakat öncesinde, babası Ali Kaypakkaya, küçük oğluna söz verdiği için küçük oğlunun 19 mayıs gösterisini seyrediyordu. Bu sırada
Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit
Ser Verip Sır Vermeyen Bir YiğitNihat Behram · Everest Yayınları · 2015331 okunma
Güneşin Zaptı Yakın!
youtu.be/okXZG-hOYcg İyi ki doğdun güzel yüzlü şair, İyi ki doğdun mavi gözlü dev, İyi ki doğdun davamızın sadık neferi, İyi ki doğdun üstadım, İyi ki! Nazım Hikmet'in doğum günü şerefine yorumlamış olduğum "Güneşi İçenlerin Türküsü" şiiri başta kendisi olmak üzere,Yaşar Kemal,Orhan Kemal,Kemal Tahir,Ahmet Arif,Deniz Gezmiş,Yusuf Arslan,Hüseyin İnan,Mahir Çayan,Harun Karadeniz,Taylan Özgür,İbrahim Kaypakkaya,Yılmaz Güney,Ali İsmail Korkmaz,Ethem Sülüsülük,Berkin Elvan ve daha nice devrimci neferlere armağan olsun! Bu şiir,yaşarken kalbi devrim idealiyle atmış,şimdiyse peşlerinde doldurulmaz boşluklar bırakıp verdikleri mücadelelerle bize inanç ve güç olan bütün devrimci yazarların,şairlerin,aktivistlerin ve sanatçıların anısına okunmuştur...
200 syf.
9/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
2012 yılında, Türkiye'de çalmadan, çırpmadan, doğayı talan etmeden, beton kuleler dikmeden; hemşehrileriyle ortak karar alıp huzurlu, mutlu, barış içinde yaşayan bir ilçe düştü gündeme. Tunceli iline bağlı Ovacık ilçesi. Ovacık ilçesinin bir özelliği vardı. İlk TKP'li belediye başkanına sahipti artık. Mehmet Fatih Maçoglu. Namı diğer
Komünist Başkan
Komünist BaşkanErdal Emre · Siyah Beyaz Yayınevi · 2018172 okunma
Reklam
Bu zalim siyasal iktidarlar çocuklarımizi sevmediler.
Taylan Özgür 'ü vurup öldürdüklerinde 21 yaşındaydı. Deniz Gezmiş'i astıklarında 25 yaşındaydı. Hüseyin İnan 'i astıklarında 23 yaşındaydı. Yusuf Aslan asildiginda 25 yaşındaydı. Mahir Çayan 'i vurup öldürdüklerinde 27 yaşındaydı. Sinan Cemgil 'i vurup öldürdüklerinde 27 yaşındaydı. Cihan Alptekin'i vurup öldürdüklerinde 25 yaşındaydı. Hüseyin Cevahir 'i vurup öldürdüklerinde 26 yaşındaydı. Ulaş Bardakçı 'yi vurup öldürdüklerinde 25 yaşındaydı. İbrahim Kaypakkaya 'yi işkencede öldürdüklerinde 24'ündeydi. Bu zalim siyasal iktidarlar çocuklarımizi sevmediler.
176 syf.
·
Puan vermedi
Mahzun bir adam: MAHZUNİ ŞERİF
*Biyografi kitabı olduğundan mütevelli üst düzey spoiler içerir ! Sevemiyorsan, dayanışmıyorsan, bir şiirden bir kitaptan, bir müzikten keyif alamıyorsan, türkü mırıldanmıyorsan, dostluk geliştiremiyorsan, canı yananların sesine sağır kesilmişsen, aklı başında olmanın ne manası var?" diyen Ali Şeriatı ile giriş yapmak istiyorum. Sizleri
Devr-i Mahzuni
Devr-i MahzuniAli Öztunç · Doğan Kitap · 201750 okunma
ÖLEN YOLDAŞLAR İÇİN
"Siz ki canınızı verdiniz halkımız için Siz ki her şeyinizi verdiniz bu kavga uğruna Göğsümüzde onurla dalgalanan Kavganın bayrağına siz ki al rengi verdiniz Ey, ölümsüz halkımız için toprağa düşenlerimiz Ey, yüce oğulları halkımızın Gururla ve sabırla dinlenin şimdi Kavganızı sürdürüyor yoldaşlarınız..." İbrahim Kaypakkaya
İbrahim Kaypakkaya
"Kafası kesilmiş, kasıkları parçalanmış, vücudunda delikler olan oğlunun cesedini bir torbaya koyar, tabuta yerleştirir. 5 Liraya bir hamal tutar. Cenazeyi ve tabutu taşır, içine koyarlar. Hamal babaya döner; “Ne oldu, bu nedir?” der. “Oğlumdur” der baba, “Solcuydu, burada, işkencede öldürdüler, onun cenazesidir” diye karşılık verir. Bir
Reklam
Oğlumun cenazesini aldım. Taşıması için bir hamal tuttum, ücreti 5 liraydı. Hamal sordu; "Bu nedir amca?" "Oğlum" dedim, "Solcu, öğrenci. İşkencede öldürüldü." Hamal ağladı, parayı da almadı. "Kalsın amca" dedi, "Kalsın!" / Ali Kaypakkaya [İbrahim Kaypakkaya'nın babası]
“Savaş yılları bir yana bırakılırsa tarihin en yoğun işsizliğini yaşayan Türkiye’de toplumsal kesimler mutlak yoksullaşma ile nispi yoksullaşmayı iç içe yaşıyorlar”
Her sınıflı toplumda o toplumun yapısını belirleyen temel çelişme üretici güçler ile üretim ilişkileri arasındaki çelişmedir. Bu çelişme çözülmedikçe toplum bir aşamadan diğer bir aşamaya geçemez.
Diyarbakır zındanlarında 90 gün işkence edilen, Devrimin şanlı meşalesi ser verip sır vermeyen bir yiğit İbrahim Kaypakkaya..!!! #Unutmam18Mayıs’ı
725 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.