Tolstoy (1828-1910)’un, “İnsan Ne ile Yaşar” adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır: Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca; daha çok toprak elde etmek için reise gidip, talebini iletir. Gerçekten de Reis, herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a, “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin; fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım, yoksa bütün hakkını kaybedersin” der. Pahom, güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye; tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken, gördüğü sulak bir araziyi es geçemez; şu bağ, bu bahçe derken bakar ki, güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar; ama kesilir takati. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, tükenir, yığılır yere ve bir daha kalkamaz... Reis, olanları izlemektedir; çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır, Pahom’u bu mezara gömerler. Reis, Pahom’un mezarının başında durur, şöyle der: "Onun şimdi ihtiyaç duyduğu, topu topu iki metrelik bir topraktı."