Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘ ⚘⚘IBRETLIK DERS ALINACAK OLAY⚘⚘ ⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘⚘ İsa aleyhisselam bir ağacın altında ibadet eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları felçli olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen, mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu: – “Ey
İbretlik!!!
Mersin'de otobüste yaşlı bir çifte saldıran ve felçli kalp pili takılı 77 yaşındaki adam ile 71 yaşındaki eşini öldüresiye darp eden okul müdürü İT ve oğlu OT insanlığın öldüğünü bir kez daha hepimize gösterdi. Diplomanın cehaleti izale etmediğini de ispat eden bu olay karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum. Olaydan sonra gözaltına alınan baba İT tutuklanmış oğlu OT ise serbest bırakılmış. Gelen tepkiler üzerine OT da tutuklanmış. İT ve oğlu OT için ne söylesek az kalacak sanıyorum.
Reklam
Tolstoy’un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der.“Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti.Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur.Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!” Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya..
Hani hep endişeleniyoruz ya "bu kadar kötünün/kötülüğün olduğu bir dünyada çocuğumuzu nasıl koruyacağız, onu nasıl yetiştireceğiz" diye. Hatta bazen endişelerimiz o kadar artıyor ki en iyisi çocuk sahibi olmamak bile diyebiliyoruz. İşte bize cevap: Musa'nın Annesi. Rabbine güvendi. Evladını "nehire" bıraktı. Ve Firavun'un zulmünden kaçırdığı evladı Firavun'un sarayında büyüdü. Ne ibretlik olay. Bizim de Rabbimize güvenmemiz gerekiyor.
Gökyüzünün Öğrencisi

Gökyüzünün Öğrencisi

@Gokyuzunun_ogrencisi
·
18 Haziran 2023 21:57
Teslimiyet Abidelerinden Biri: Musa'nın Annesi
“Mûsâ’nın annesine: ‘Onu emzir’ diye vahyettik. Başına bir şey gelmesinden endişelenirsen onu nehre bırak, sakın korkup üzülme! Çünkü Biz onu sana tekrar kavuşturacağız ve onu peygamberlerden biri yapacağız."
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
'un
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?
adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!” Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev… Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük !
Alllah’ın bazı yahudilere “sefil maymunlar olun” demesi ne anlama gelir?
Bakara 65: “Elbette siz, cumartesi yasağını çiğnemekle hadlerini aşanları biliyorsunuz. Bu nedenle onlara, “Sefil maymunlar olun.” dedik.” Bir önceki yazımızda kitap yüklü eşekler benzetmesinin uygunluğunu anlatmıştık. Bu yazıda ise bir kısım Yahudilerin neden maymunlara benzetildiğini anlatacağız… Cumartesi günü Hz. Musa’ya verilen on emir
Reklam
Tolstoy
Tolstoy’un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten
Tolstoy’un "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!” Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev… Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük !
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
İbretlik bir olay
Bir bürokrat, görevli olarak şehirden kasabaya giderken yolda sulak ama bataklık bir yerde mola vermiş. Nasıl olmuşsa ayağı kayıp bataklığa düşmüş: - "İmdat, Boğuluyorum. Kurtarın beni!" diye bağırmaya başlamış. O sırada yakınlardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış. Bürokrat: "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!" diye bağırmış. Köylü: "Geçmiş olsun" demiş. Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş. Hani neredeyse dönüp gidecek. Bürokrat paniklemiş ister istemez: "Lütfen, bir dal uzat. Kurtar beni!" diye yalvarmış.. Köylü: "Olmaz sen şu anda hazine toprakları üzerindesin. Hazine malından bir şey almak suçtur" Bürokrat: "Sen, dalga mı geçiyorsun. Ölüyorum. Kurtar beni!" diye bağırmış ağzına dolan çamurlarla. Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş: "Ben Hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Fakat, seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakama, kaymakam da valiyi arar mutlaka. Mal müdürüne talimat verilir. Şayet, hazine arazisi değilse. İtfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar..." Bürokrat: "Yahu.. Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm." Köylü gülmüş: "Ben ölmezsin demiyorum ki... Bizim devletle bir işimiz olsa Siz de bu yolları önermiyor musunuz???... Biz de ordan oraya gide gide ölüyoruz adeta.... Sen de Ölsen,mevzuata uygun ölmüş olursun!.. Alıntıdır
Tolstoy’un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, ++ daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!”
Reklam
Tolstoy (1828-1910)’un, “İnsan Ne ile Yaşar” adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır: Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca; daha çok toprak elde etmek için reise gidip, talebini iletir. Gerçekten de Reis, herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a, “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin; fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım, yoksa bütün hakkını kaybedersin” der. Pahom, güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye; tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken, gördüğü sulak bir araziyi es geçemez; şu bağ, bu bahçe derken bakar ki, güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar; ama kesilir takati. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, tükenir, yığılır yere ve bir daha kalkamaz... Reis, olanları izlemektedir; çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır, Pahom’u bu mezara gömerler. Reis, Pahom’un mezarının başında durur, şöyle der: "Onun şimdi ihtiyaç duyduğu, topu topu iki metrelik bir topraktı."
Okuyun !!!!
Okunası güzel bir hikaye... Tolstoy’un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise
Oysa ki insanın sonu bir avuç toprak..
Tolstoy’un "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabın'da, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.