Ben masum değildim. İçimden gelenler şaşmaz bir erdemle dolu değildi. Ve herkes kadar insan olduğumu hissettiğime göre bu, diğer insanlar için de doğru olmalıydı. Ben masum değilsem onlar da masum değildi.
Sen mi şiirsin yoksa kelimeler şiir olmak için mi geliyor aklıma seninle konuşurken,
Yoksa ben değil miyim bu konuşan ,
İçimden gelenler de benden sayılır mı ki?
En çokta onlar sayılmalıdır aslında,
Sensiz içimin ve şiirimin olamayacağının farkında mısın?
Zaten Şairlik ne haddime karşımda şiirlerin en güzeli dururken,
Her hecesi ayrı bir destan olan şiir
Ben bir fakir birkaç kelam ediyorum yalnızca,
Sen ise rabbimizin yeryüzüne gönderdiği şiir,
Şimdi ben sussam biter mi bu şiir?
Bitmez bu şiir bağıra bağıra sussam da bitmez.
#öyle işte
Kitabı 13 günde okuduğum doğru ama Bayram Tatili boyunca elime almadığım için sanırım 4 günde bitirmiş oldum. Bunu özellikle belirttim çünkü kitap çok akıcı ve gayet sade. Bundan önceki okuduğum İskender Pala romanları Od ve Efsane'ye göre bir tık aşağıda bulduğumu itiraf etmeliyim. İskender Pala'nın dili çok ama çok güzel.
Konu olarak biraz
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Saadettin Abimi örnek alarak bende bir şeyler yazmak istedim. Benden küçükler bana " abi " diyebilir, büyükler " kardeşim " diyebilir. Nasıl rahat hissediyorsa o şekilde hitap edebilir. Bana hitaplarda "bey" demesi resmi kurumda gibi hissettiriyor burada. Hele birine bey bayan yazması inanın bir ciddiyet arada bir mesafe varmış gibi hissettiriyor. Yaşım 29. Samimiyet, rahatlık ve güzelliklerle dolu bir ortamda olduğumu düşünüyorum. Bu şekilde ben kendimi rahat hissediyorum. Bana karşı da siz de daha rahat yazarsanız benim açımdan bir sıkıntı teşkil etmiyor. Sizlere karşı gereken ne ise onu derim yinede sululuğa da göz yumamam. Bu sitenin benim için bir aile ortamı gibi olduğunu göze aldığımda içimden gelenler bu şekilde.
İyi okumalar 1000 Kitap Ailesi...
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
İçimden gelenler..
Kalmayı ben seçmedim! Eğer bu kadar zor olacağını bilseydim senden önce giderdim, hiç düşünmeden terk ederdim. Seni çok gerilerde bırakırdım. Ben bitti diyerek noktayı koyarken, sen uzun bir başlangıçla sonsuzluğu adımlardın.