Anlaşılan, Yalçın Küçük İçimizdeki Şeytan'ı gereğince okumamışı, yapılan araştımalara da yeterince bakmamış. Oysa, yalnızca Hüseyin Altunya'nın bir önceki dipnotta anılan incelemesi bile Yalçın Küçük'ün yanılgısını kanıtlayacak güçtedir. Ayrıca, Bedri ile Ömer'in romanda yer alan bazı eleştirici konuşmaları ve yazarın ırkçıların ruhi-beden çirkinliklerini belinen parçalan da bu kanıtlamayı pekiştirilmektedir.
İçimizdeki Şeytan İncelemesi
Kürk Mantolu Madonna ve Kuyucaklı Yusuf' tan sonra okuduğum üçüncü Sabahattin Ali romanı. Çok ama çok beğendim. Sabahattin Ali' nın yazımında insana huzur veren bir üslup var. Sakin sakin ne anlatılması gerekiyorsa herşeyi en güzel ayrıntıları ile bulup anlatıyor. Romanlarında yaptığı benzetmeler o kadar güzel ve yerinde ki, okumanın keyfine yeniden varıyor insan. Yavaş yavaş olan bir olayı, bir yağ damlasının kumaşa yayılmasına benzetmek ancak Sabahattin Ali' nin kaleminden çıkar.
İçimizdeki Şeytan' da Sabahattin Ali bir ilişki ve hayat sorgulaması yapıyor. Balikesir' den okumak için akrabalarının yanına İstanbul' a gelen 18 yaşındaki Macide ile üniversite mezunu ama bir baltaya sap olamamış ve yanardöner Ömer' in hikayesini anlatıyor. Ön planda bunlar olurken, arka planda insanın hayatta verdiği kararları sorgulaması, evliliğin insan hayatına etkileri, evlenme olgunluğu, fedakarlık, bencillik, aile ilişkileri, insanların insanları kullanması, maddi ve gündelik çıkarlar gibi farklı farklı konular da derinlemesine inceleniyor.
YKY' basımı gayet güzel ve gerekli yerde verdiği dipnotlar ile hem kitabın orijinalliği bozulmamış hem de kelime dağarcığımız genişlemiş oluyor.
Keyifle okudum, tüm kitapseverlere tavsiye ederim. 
İçimizdeki Şeytan 
Sabahattin Ali
