Acı gerçekler
"O kadar basitleşmiş ve yıpranmışız ki. Sadece yeme içme, uyku, aptalca lüks, pahalı kıyafetler ve eğlence peşindeyiz. Hiç kimsenim maneviyatla ilgisi yok. İdealizm kaybolmuş. Herkes sadece daha fazlasını nasıl kazanacağını düşünüyor. Şarlatanlık, hırsızlık diz boyu. İnsanlar har vurup harman savuruyorlar. Bir yandan ülke yangın yeri, diğer yandan herkes vur patlasın çal oynasın."
Sayfa 47Kitabı okudu
Okullarda çocuklara doğru dürüst bir eğitim vermiyorlar.
Hayatı anlamanın metodunu öğretmiyorlar; insanların ruhlarında gizlenmiş olan duyguları uyandırmıyorlar.
Sayfa 12 - pdfKitabı okudu
Alkol insanın beyin hücrelerini, kalbini ve sinir hücrelerini zehirleyip öldürüyordu. Alkol almış bir insanın, doğru ve sağlıklı düşünmesi mümkün değildi.
Sayfa 41 - pdfKitabı okudu
“Yalnız düşmanına karşı değil, kendi nefsinin arzularına karşı da sağlam dur! ”
Yalnız düşmanına karşı değil, kendi nefsinin arzularına karşı da sağlam dur! Bir suçlama ile karşılaştığın zaman bile kendine hâkim olmayı bil!..
Sayfa 51 - pdfKitabı okudu
Utanmayı bilmek de insan için bir kahramanlıktır.
Sayfa 59Kitabı okudu
Ruhlarında kıskançlık ve hasetlik vardı, dışarıdan bakıldığında ise saftılar. Uzun yıllardır yaşadıkları esaret ve aşağılanma, halkın ruhunu bozmuştu. Herkes kandırılmamak için başkalarını kandırmaya çalışıyordu.
Çok haklı cümleler!
Okullarda çocuklara doğru dürüst bir eğitim vermiyorlar. Hayatı anlamanın metodunu öğretmiyorlar; insanların ruhlarında gizlenmiş olan duyguları uyandırmıyorlar. Milyonlarca insanımızın beyinleri, işlenmemiş çorak topraklar gibi duruyor, hiçbir meyve vermiyor.
"Halk topluluğu, devletin temelidir," derdi.
"Eğer temel çürük ise, devlet binası da zayıf
demektir."
Eğer insanların alkol bataklığına saçıp savurdukları
milyarlarca kilo ekmek, erik, incir ve üzümün
hepsi bir araya toplansaydı hiçbir zaman
dünyada açlık ya da yiyecek pahalılığı olmazdı.