Beni saatlerce ağlatan bir kitap. Hem yazarın hayatı hem kitap beni fazlasıyla üzdü. Ben okurken çok duygu karmaşası yaşadım ve etkilendim. Biraz yeşilçam filmlerini andıran bir kitap olsa da okuması güzel ve keyifliydi.
Öncelikle sizlere yazarın hayatı ile ilgili kısa bilgi vermek istiyorum Dumas gayrimeşru olarak Paris’te dünyaya gelmiş
Claıre Fuller’in hiç beklemediğim bir son ile biten kitabı “Sonsuz Sayılı Günlerimiz.” Okurken çok değişik duygular hissettim ve sonunda ise çok üzüldüm.
Sürekli dünyanın sonunun geleceğini düşünen bir baba ve piyanist annenin çocuğu olan Peggy Hillcoat sekiz yaşındadır. Yazını kamp yapıp hayatta kalma tekniklerini öğrenerek geçirir ve annesinin piyano çalmasını dinler . Her çocuk gibi tek düze devam eden hayatın ona getireceklerinden habersiz olan Peggy’i neler bekliyor ?
Sekiz yaşından on yedi yaşına kadar geçen sonsuz günlerinde Peggy ve babası dünyanın yok olduğu düşüncesi ile ormanın derinliklerine yolculuğa çıkar . Dokuz yıl boyunca dünyanın yok olduğunu sanan Peggy , babası tarafından Avrupa’nın ıssız köşesindeki bir kulübe de yaşamaya başlar . Burada onu nelerin beklediğinden habersiz hayatta kalmaya çalışır asıl hikaye Peggy’nin eve dönüşü ile başlamaktadır.
Dünyanın aslında yok olmadığını anlayan Peggy Hillcoat ormanda yaşadığı süreçte kendine nasıl bir savunma mekanizması geliştirdi ? Yaşadığı psikolojik travma ve yarattığı içsel dünyasında neler oldu ?
Sonunda kesinlikle çok şaşıracaksınız ve üzüleceksiniz . Peggy bu sonu hiç haketmedi …
E.T.A Hoffmann' ın ilk yayımlanan masalı
KÜÇÜK ZACHES NAMIDİĞER ZİNNOBER
Fantastik türde bir eser , masal ile gerçeğin kucaklaştığı bir kitap.
Aydınlanmanın ilan edildiği ve akabinde sihirin yasaklanıp perilerin sınır dışı edildiği, masalların hor görüldüğü bir dünya ve yalnız başına bu dünya da kalmış sihir yapması yasaklanmış bir peri...
Güç, para , hırs gibi bir çok kavrama örnek teşkil eden bu kitap mekan ve zaman kavramı olarak günümüze ne kadar uzaksa da etkisinin bu kadar yakın olması sizce de garip değil mi ?
Herşey görüldüğü gibi mi yoksa bize gösterildiği gibi mi ?
Kesinlikle okumanızı tavsiye ettiğim bir kitap seveceğinize eminim.
30’un üzerinde dile çevrilen ve 15 Milyondan fazla satan bir kitap ‘ İnsanın Anlam Arayışı “.
Kitapta ilk olarak beni etkileyen Yahudi yazarın Auschwitz Kampında bütün işkence süreçlerini bizzat yaşamış olmasıydı. Başından geçenleri anlatırken kurucusu olduğu logoterapinin de ilkelerini okuyucuya benimsetmeye çalışmıştır . 2. Dünya Savaşı