Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çevre baskısı, gerek eski gerekse yeni dünyanın küçük kentlerinde erkekten çok kadının üstündedir.
Toplumun kadına hazırladığı yazgı genel olarak, evliliktir. Bugün bile, kadınların çoğu evlidir, evlenip ayrılmış ya da dul kalmıştır, evlenmeye hazırlanmakta ya da evlenmediği için dertlenmektedir. Bekâr kadın, ister bundan yoksun kalmış, ister başkaldırmış ya da aldırmamış olsun, hep evlilik kurumuna göre belirlenir.
Reklam
Cumhuriyet ve Kadın
Sevgili Osmanlı keşke bunu anlayabilmiş olsaydı. Kaç - göç yüzünden erkekler de kadınlar da birbirini yalnızca karşı cins olarak görmüşlerdi. Kafaları, duyguları buna şartlanmış, insan olarak görmeyi başaramamışlardı. Bu kördüğümü Cumhuriyet çözüyordu.
Bugün, genç kızların çogu eskiye oranla epey uyanıktır , ama boyun egişleri yine de soyut­ tur ; ve kızlıklarının bozuluşunda bir saldırı niteligi vardır. "Evlilik içi ırza geçmeler, evlilik dışındakilerden mutlaka daha çoktur ", der Have­lock Ellis.
"Kızlar, özellikle­ rini yazıp özel bir gazeteye yollamakta, bunlar belli bir num a rayla ya­yimlanmaktadir. tadır. Ve bu gazete, orda adı çıkan her genç kıza yollan­maktadır. Kimi zam a n, burda, evlenmek isteyen ik i yüz kızın ve hemen ay nı sayıda delikanlının adı bulunmaktadır. Erkekler de özelliklerini bild irmişlerdir. Kızlarta erkekler, gazete aracılıgıy/a, seçtikleri her­ hangi bir kimseye mektup yazabilirler
Oysa kadın hem sömürülen hem de erkeğin “evcil kölesi” durumunda bulunan, dolayısıyla toplumda ikinci sınıf vatandaş işlemi gören bir cins olduğundan, ona karşı özel olarak yaklaşmak ajitasyon - propaganda - örgütlenmede özgül sorunlarından hareket etmek gün gibi açık bir olguydu.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.