Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türklerde İkili Tasnif
Birinci tasnif eşyayı, Ak ve Kara namlarıyle iki gayr-ı müsavi tabakaya ayırıyordu, ikinci tasnif ise, zümreleri ve fertleri sağ ve sol namlarıyle iki kol’a ayırır. Bu tasnifin, daha isimlerinden anlaşılıyor ki, Türklerce sağ ile sol birbirine kıymetçe müsavi ve birbirinin mü­temmimidir. Bundan başka, kadın ve erkek cinsleri ak ve kara tasnifine değil de, sağ ve sol tasnifine ithal edildikler) için, iki cins hukukça birbirinin müsavi ve mütemmimidirler.
Türkiye'de insanların en sık müdahil olduğu alanlardan biri ka­dınların kamusal alandaki tercihleri. Yolda içtiği sigaradan giydi­ği eteğin boyuna, okurken ya da çalışırken taktığı başörtüsünden hamileliğinde kayınpederine gözüküp gözükemeyeceğine ve hat­ ta dışarı çıkıp çıkamayacağına kadar "cins-i latif"in hemen her hareketi toplumun değişmez hakimi erkekler tarafından düzen­ lenmekte. Kadın adeta evden dışarı adımını attığı an korunmaya muhtaç ikinci sınıf bir vatandaş ve daha da kötüsü gözetlenmesi gereken bir tehlike unsuru olarak görülüyor.
Kronik kitap
Reklam
baba hukuku,ana hukunun yerini aldı.mal,mülk kadından oymağa değil,babadan oğula geçmeye başladı.bu,özel mülkiyete dayalı ataerkil ailenin doğuşuydu..
Bizim kənddə də belələri var idi
Zəfərin qıçı toyuq oğurluğunda şikəst olub. Qonşu kənddə başını hinə salanda ev sahibi onun sol yanbızını verib zoğal ağacının ağzına. Ondan sonra çanaqda zədə qalıb və çirk eləyib. O vaxtdan qıçını çəkməyə başlayıb. Birinci Qarabağ müharibəsi başlayanda Zəfər axsaq ayağını sənədləşdirdi. Guya Füzulinin müdafiəsi uğrunda gedən döyüşlərdə yaralanıb. Hələ ikinci qrup əlillik vəsiqəsi də aldı, kartını da qoydu qıçasını çəkdiyi tərəfdən cins şalvarının arxa cibinə. Kənddə hamı danışırdı ki, Zəfərin ayağı lotereyaya düşüb
Egemen sınıfın isteği gücü sürdürmektir ve bunun tek yolu kadınları evde tutmaktır. Kadın depolitize olursa erkeği de depolitize eder. Çünkü kadınların özgürleşmesi daima toplumsal özgürleşme ile ilişkilidir.
Türkiye’ de insanların en sık müdahil olduğu alanlardan biri kadınların kamusal alandaki tercihleri. Yolda içtiği sigaradan, giydiği eteğin boyuna, okurken ya da çalışırken taktığı başörtüsünden hamileliğinde kayınpederine gözüküp gözükemeyeceğine ve hatta dışarı çıkıp çıkamayacağına kadar “ cins-i latif” in hemen her hareketi toplumun değişmez hâkimi erkekler tarafından düzenlenmekte. Kadın adeta evden dışarı adımını attığı an korunmaya muhtaç ikinci sınıf bir vatandaş ve daha da kötüsü gözetlenmesi gereken bir tehlike unsuru olarak görülüyor.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Yalnız, dostum, bu şair de hemen bütün şairler gibi, düşüncelerini bir çeşit bilmece kılığında söylüyor. Çünkü her cins şiir, özü gereğince, karanlıktır, bilmecelidir; şiirleri anlamak herkesin işi değildir. Şiirin, özünde, böyle olmasından başka, bir de şiir yazmaya içinden sürüklenen bir kimse, kıskançsa, bildiklerini meydana vuracak yerde elinden geldiği kadar gizlemek istiyen biri ise, şairin ne demek istediğini anlamak, içinden çıkılamıyacak bir iş olur. Bütün şairlerin en bilgesi, tanrılara en yakını olan Homeros' un, bir şeyin "kötü" bilinemeyeceğini anlamayan bir kimse olduğuna inanmazsın herhalde. "Pek çok şeyler biliyordu, ama hepsini de kötü biliyordu" sözü Homeros'undur ve Margites için söylenmiştir.
-Fahişelik yapan kadınlara sapık ya da orospu gözüyle bakılır, ama onları kullanan erkekler hep tertemiz kalmaktadır…
Eyvah eyvah
“Peri Padişahının oğluna inanmayın sakın. Bütün erkekler zavallıdır.”
Sorarım size :)
İnsanüstü ile insanlık dışı arasında, insanî olana bir yer yok mu ?
Reklam
Kadınlar, hiçbir zaman erkeklerle eşitlik içinde alışverişte bulunabilecek, sözleşmelere girecek ayrı bir kast kuramamışlardır. Toplumsal açıdan, erkek özerk ve bütün bir varlıktır; her şeyden önce üretici sayılmakta, varoluşu, topluluğa yaptığı işle doğrulanmaktadır.
Çalışma nedir? Çalışma iki çeşittir: Birincisi, yeryüzünde veya yeryüzüne yakın bulunan maddenin durumunu, böyle başka bir maddeye göre değiştirmek; ikincisi de, başkalarına, yeryüzünde veya yeryüzüne yakın bulunan bir maddenin durumunu, böyle başka bir maddeye göre değiştirmelerini söylemektir. Birinci cins çalışma tatsızdır ve az para getirir; ikinci cins çalışma ise tatlıdır ve çok para getirir. İkinci cins çalışma çok çeşitlidir: Emir verenler yanı sıra, ne gibi emirler verileceği konusunda akıl verenler de vardır.
Kadın erkek eşitliği İslam'ın evrensel kurallarından biridir. Ancak Şeriat hukuku toplumsal gelişmenin farklı evrelerindeki baskın koşullar nedeniyle iki cins arasındaki eşitliği bozmuştur.
(?) Byron: -Aşk, erkeğin yaşamanın yalnız bir parçası, kadınınkininse tümüdür…
Tanrının uyumaması gerekir, yoksa bir anda çamura, ete dönüşür; var olmaktan bir an bile geri kalmamalıdır, yoksa yarattığı varlık hiçlik içinde eriyip gider. -Kadın için erkeğin uykusu cimrilikten, ihanetten başka bir şey değildir. Seven erkek kimi zaman uykudan uyandırır sevgilisini; yatmak için, kadın ise, yalnızca uyumasın kendisinden uzaklaşmasın, salt kendisini düşünsün, yanında, odasında, kollarında olsun diye uyandırır onu. (Tanrınında tapınakta bulunması gerekir) budur kadının isteği; -Bir mapusane bekçisidir o…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.