Her kişi , gücünün yettiğince bilim yolunda ilerlemek borcundadır." Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ?" Hakikat , mü 'minin kaybolmuş malıdır.Nerede bulursa alır ." "İlim , Çin' de de olsa elde etmeye çalışınız".
İlim öğrenmek elbetteki lazımdır. Ama fıkıh ve usül konularında nasıl zahmet çekip öğrenmek için uğraşıyorsanız, kendinizi düzeltme ve ıslah etme yolunda da bir o kadar zahmet çekip uğraşın, ilim için bir adım atınca nefsani isteklerinizi ezme, Ruhani güçlerinizi takviye, ahlakınızı güzelleştirme, maneviyat ve takvanızı arıtma yolunda da birer adım atın.
Sayfa 21Kitabı okudu
Sevmek fedakarlıksa, ben seni kaldırırım sabah namazına.
MOLLANUR VAHİDOV’UN TERCÜME-İ HÂLİ
Mollanur Vahidov’un tercüme-i halini tam olarak yazıp çıkarmaya şimdilik pek imkan yoktur. Bunun için gerekli olan malzemeyi hemen bulup, toplayıp tamamlamak mümkün değil, vakit de müsait değildir. Burada biz hayat hikayesi adı altında onun yaptığı işlerden en mühimlerini saymakla yetinmeye mecburuz. Elbette
Tutunmak, hayatta kalmanın kaidesidir. Yaşamanın değil.
Peki...
Bizim, tuttuğumuz her dal elimizde kalıyor, bastığımız her dal kırılıyor. Ne yapacağız?
Yahu, daha hayatta kalamadıkki, yaşamak olgusuna geçip yaşamak coşkusunu hissedelim!
...
Bilmiyorum.
Bildiklerim de fayda etmiyor zaten.
...
Okumak...
İlim yolunda en elzem husus.
Lakin neyi okuyacağız?
Kimi okuyacağız?
Okudukça sorumluluk biner, kişinin omzuna. Zira ilim yolu, öyle boş beleş dolaşmak için çıkılan bir yolculuk değildir. Ben, okumak yolundaki sorumluluktan endişe edip, ilim ile amel etmenin hassasiyeti altında kalma durumuna, layıkı ile göğüs germeye gayret etmenin gerekliliklerini düşünürken...
Her şey iyi hoş da okumak öyle rastgele çıkılacak yol mu?
Ne yapacağız?
Kimi okuyacağız?
Ne okuyacağız?
.
.
.
Neyse. Selametle.
“İnsanlar üç kısımdır. Bunlardan biri Allah’ı tanıyan âlimlerdir. Diğeri, kurtuluş yolunda ilim irfân öğrenenlerdir. Bu ikisinin dışındaki insanlar ise esen rüzgârın yönüne tâbî eşyâya benzerler. Rüzgârın yönüne göre yön değiştirirler.”
Hazret-i Ali radiyallâhü anh
Kendisine gıpta edilebilecek iki insan
Sevgili kardeşlerim…
Buhari’de geçen, Abdullah ibni Mesud Hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte, Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
لاَ حَسَدَ إِلاَّ فِي اثْنَتَيْنِ İki kişiden başkasına haset edilmez. Yani sadece iki kişiye haset edilir ki, buna “gıpta” denir. رَجُلٌ آتَاهُ اللهُ مَالاً Bir
Ölüm Döşeğinde İlim Öğrenmek
Fakîh Ebû'l-Hasen Alî b. İsâ el-Velvâliciyyü anlatır:
Ebû'r-Reyhân'ın yanına girdiğimde rûhunu teslim et mek üzereydi ve nefesi hırıltılıydı, göğsü de daralmıştı! Bu hâlde bana dedi ki:
"Anne tarafından kalan miras hakkında bana bir gün ne demiştin?"
Acıyarak ona:
"Bu hâlde de mi?” deyince,
"Bu nasıl söz, bu meseleyi bilen biri olarak dünyaya veda edeceğim. Bunun cahili olarak terk-i dünya etmemden daha hayırlı olmaz mı?!" dedi. Bunun üzerine ben meseleyi ona tekrar ettim. O da konuyu hıfzetti ve bana söz verdiği şeyi de öğretti. Yanından çıktığımda yoldayken evden çığlık sesi duydum."
Sayfa 133 - TAKDİM YAYINLARIKitabı okudu
"ilimden murâd ameldir."
Sayfa 141 - TAKDİM YAYINLARIKitabı okudu
Daha az ilimle yetinmenin ancak azim eksikliğinden kaynaklandığını düşünürüm!
Sayfa 142 - TAKDİM YAYINLARIKitabı okudu
Hayatın kuralları beni yadırgadı ve "Hayatın akışı senin istediğin gibi yürümüyor." dedi.
Ben de, “Ancak hayatın kanunlarını aşmaya kâdir Allah'tan istiyorum." dedim.
Sayfa 142 - TAKDİM YAYINLARIKitabı okudu
Râzî der ki:
"Bîtap olmak her cisim için bir âfettir.
Benim âfetim hedefin dağılmasıdır."
Sayfa 143 - TAKDİM YAYINLARIKitabı okudu
Ben dünyevî olarak elde edilen bir şeyin herhangi bir sebeple dinimin saygınlığına halel getirmesini, ilmime ve amelime tesir etmesini istemem.
Sayfa 143 - TAKDİM YAYINLARIKitabı okudu