Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendini zorlayarak iyi şeyleri adet edinende,güzel ahlak meydana gelir.Şeriatın iyi şeyleri emretmesinin hikmeti de mudur.İnsanın tekellüfle(kendini zorlamakla) adet edindiği şey,onun tabiatı ve huyu olur. İmamı Gazali hazretleri
Sayfa 57
İmamı Gazali
Zekâsını artırmakta başarı sağlamış İmâm-ı Gazâlî Hazretleri gibi âlim ve dâhilerin ruhunu anlamak için, bu zâtların hayatlarını yakından araştırıp tetkik etmek gerekir. Onları, daima bulunduğu yerin ve zamanın zor şartları yetiştirmiştir.
Reklam
Ma’ruf ve münker yolunda aldananlar
Diğer bir grup da korkutma, iyiliği emir ve kötülüğü yasaklama yolunu tutmuştur. Onlardan birisi insanlara kötü şeyleri yasaklar ve güzel şeyleri emreder; fakat kendini unutur. İyiliği emrederken kaba davranır. Baş olma ve üstünlüğü amaç edinir. Kendisi bir kötülük yapacak olsa da bir başkası ona bunun kötülüğünü açıklasa öfkelenir. "İyiliği emredip kötülüğü yasaklama işini ben yaparım, sen beni nasıl tenkid edersin?" der. Bazen insanları camide toplar ve geç gelene çok ağır sözlerle hitab eder. Bazen de kendini gösterişe, saygı beklentisine ve baş olma sevdasına kaptırır. Bunun alâmeti; eğer bir başkası camide toplanma işini yapacak olsa onun üzerine yürümesidir. Kimi de müezzinlik yapar. Bunu Allah için yaptığını zanneder. Ama bir başkası onun olmadığı bir vakitte ezan okuyup müezzinlik yapacak olsa, o kişinin başına kıyamet koptu demektir. Bir de der ki: "Hakkımı alamadım!" Kimisi de bir mescidin imamlığını üzerine alır ve bunun hayırlı olduğunu zanneder. Asıl amacı kendisi için, 'falan mescidin imamı' denmesidir. Bunun alâmeti de; şayet kendisinden takva biri oraya gelecek olsa, bu ona ağır gelir.
Hasan-ı Basrî (r.a.): «İlmi öyle bir şekilde isteyiniz ki, ibâdete mâni olmaya ve ibâdeti de öyle isteyiniz ki, ilme mâni olmaya!»> demiştir. Bu böyle olunca kula her ikisi de beraber lâzımdır. Şüphesiz ilim, başka şeylere tekaddüm etmede daha daha efdaldır. Çünkü o (ilim) asıl ve rehberdir. Bunun için Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «İlim amelin imâmı, amel ise ilmin tâbii (cemâati) dır.»
Dedi ki: Kıstâsü’l-müstakîm de nedir? Dedim ki: Allah’ın Kitabında tenzîl ettiği ve elçilerine onlarla ölçmelerini öğrettiği beş mîzândır. Kim Rasûlüllah’tan ta‘lîm eder ve Allah’ın mîzânlarıyla (bilgilerini) tartarsa hidayet bulur. Ve kim bundan yüz çevirip re’y ve kıyas’a yönelirse, hakikatten sapmış ve yüksekten yere çakılmış olur. Dedi ki:
Sayfa 49 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanılığı Yay. 2 .Baskı, İstanbul 2023
SAHABE'NİN İCMASINDA HİLAFETİN FARZİYETİ
Sahabe RadiyAllahu Anhum Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in vefatından hemen sonra bir halifenin seçilmesinin gereği üzerine icma etmişlerdir. Sahabe icması Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali RadiyAllahu Anhum'a yapılan biatlarla da tekerrür etmiştir. Nitekim Sahabe'nin bu icmasındaki kesinlik şu olayla da teyit edilmiştir:
Sayfa 47 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
İmamı Gazali’nin Senelerce edindiği tahsilin neticesi olan bu kitaplar, onun hayatı kadar aziz ve kıymetliydi. Eşkıyanın reisine, kendilerinin hiç bir işine yaramayacağı için kitaplarının geri verilmesini rica etti. Eşkıyanın reisi de kitapları ve defterleri İmâm-ı Gazâlî Hazretleri’ne iade etti. Fakat aynı zamanda ona bir de ders vererek dedi ki, “İlim, satırlarda değil, sadırlarda (kalplerde) olmalıdır. Kitaplar, elinden alındığı vakit, benim gibi olacaksan, senin fazilet ve kemâlâtının ne kıymeti, ne ehemmiyeti kalır!” Bu ders, pek ağırdı. Bundan sonra İmâm-ı Gazâlî Hazretleri her okuduğu şeyi evvela kalbine ve aklına nakşetmiş, sonra bir kitaba kaydetmiştir.
294 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.