Hz. Peygamber'in " Sizden biri öfkelendiği zaman abdest alsın ; sizden biri öfkelendiği zaman ayakta ise otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ ; yoksa uzanıp yatsın !" buyurduğunu babamdan öğrenmiştim.
İstese kâinata sahip olurdu ama o gönüllere sahip olmayı seçmişti . Bir çıkına dünya malından ne konabilirdi , ama bir gönüle bütün dünyanın sevgilerini koysa yine de boş yer kalırdı.
Demek her daim abdestli olmayı istiyordu . Belki de abdestli olmak kendisine bir tür güven veriyordu ve şimdi de abdest alarak yaklaşan düşmanına karşı zırhını kuşandığını düşünüyordu ; görünmeyen manevi zırhını .