Seçimler öyle ya da böyle elhamdülillah sıkıntısız bitti. Tarafı olduğunuz görüşünüz başarıyla çıktıysa o arkadaşlarımıza, hocalarımıza acizane bir iki şeyi hatırlatmak gerekir diye düşünüyorum. "Allah’tan başkasına tapanlara kötü söz söylemeyin; sonra onlar da bilmeden, taşkınlık yaparak Allah hakkında kötü sözler söylerler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini çekici gösterdik. Sonunda dönüşleri rablerinedir. Artık O, ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir." (Enam 108) asla karşıt görüşleri bir şeyle itham ettiğim düşünülmesin. Amacım inanç hassasiyeti olanlara insan psikolojisi açısından ufak bir hatırlatma. Geleneğimiz Mekke'nin fethinde "la fahre" diyen, övünmek yok! övünmek yok! diyerek iki büklüm Mekke'ye giren peygamberin ümmeti olduğumuzu hatırlatır bize. Ve yine geleneğimiz, bugün size kınama yok diyen Hz Yusuf'u anlatır bize. Gün ustenci dil günü değil, sessiz sedasız hamd günü. Başkalarının kinini kabartıp, belki haklı olabileceğimiz kısası talep etme günü değil gibi sanki. Ve acizane Bilge Kral Aliya'dan mülhem diyeyim, "savaş düşmana benzeyince kaybedilir." Geleneğimizden tevarüs eden guzellikleri taşıma günüdür. Şükür günüdür... Sessiz sedasız hamd günüdür. Geleceğin daha güzel olabilmesi için elimizden geldiğince ülkemiz, ummetimiz ve insanlık için hayırda çalışma günüdür.