Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. Ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar acı verici bir şey.
Sayfa 188Kitabı okudu
Ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. Ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar da acı verici bir şey..
Reklam
Ay ışığına batmış Karabiber ağaçları Gümüş tozu Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar Yâseminler unutulmuş Tedirgin gülümser Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü ayrılanlar hala sevgili Hiçbir ânı tek başına yaşayamazlar Her ân ötekisiyle birlikte Her şey onunla ilgili Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar Gittikçe genişleyen Yakılmış ot kokusu Yıldızlar inanılmayacak bir irilikte Yansımalar tutmuş bütün sâhili Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü ayrılanlar hala sevgili
Sayfa 77 - Türkiye iş Bankası kültür Yayınları
“yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dâhil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili…”
Ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. Ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar da acı verici bir şey.
Ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. Ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar acı verici bir şey.
Sayfa 188 - YKY - 22. BaskıKitabı okudu
Reklam
Ölüm her şeyin sonu değil ; bu kesin . Ama bütün kitapların yazdığı gibi , inanılmayacak kadar da acı verici bir şey .
tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sahili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ayrılık sevdâya dâhil açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder
Ayrılık Sevdaya Dahil
- 1. Açılmış sarmaşık gülleri Kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvalanmış İçimde keder Uzak bir telefonda ağlayan
Reklam
açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
İş Bankası Kültür Yayınları
Ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. Ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar da acı verici bir şey..
şimdi sizlere ölümümü anlatacağım. şunu belki artık çoktan anladınız: ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar da acı verici bir şey. yalnız parçalanan kafatasım ve beynim değil, sanki her yerim, birbirinin içine geçe geçe, sancılarla sarsılarak yanıyor. bu sınırsız acıya dayanmak o kadar zor ki, sanki aklımın bir kısmı tek çare onu unutarak tatlı bir uykuya zorlanıyor.
Sayfa 189Kitabı okudu
Ölüm her şeyin sonu değil; bu kesin. Ama bütün kitapların yazdığı gibi, inanılmayacak kadar da acı verici bir şey.
Sayfa 188 - YKY
"Yaşamım boyunca hiç başka türlü bir aşk hayal edemedim ve işi o kadar ileri götürdüm ki, şimdi zaman zaman, aşkın, başka birine gönüllü olarak, zorbalık yapma hakkını vermek olduğunu düşünüyorum. Yer altındaki hayallerimde bile aşkı, mücadeleden başka bir şey olarak düşlemedim, hep nefretle başlıyor ve manevi üstünlükle bitiriyordum, sonra da ele geçirdiğim şeyi ne yapacağımı bilemiyordum. Kendimi manen bu kadar yozlaştırmayı başarmış, "canlı yaşamdan" bu denli vazgeçmişken, az önce, yanıma "acı sözler," duymak için geldi diye onu azarlayıp utandırdıysam ve hiç de acı sözler duymak için değil, beni sevmek için geldiğini, çünkü kadınlar için aşkın diriliş olduğunu, her türlü yıkımdan yeniden doğuş, kurtuluş olduğunu, burada olduğu gibi başka türlü olamayacağını anlayamamışsam, bunda inanılmayacak ne var ki? Gerçi, odada dolanıp dururken ve paravanın aralığından ona bakarken, ondan o kadar da nefret etmiyordum. Benim için en dayanılmaz olanı, onun burada olmasıydı. Birden yok olup gitmesini istiyordum. Yeraltında yalnız kalmak ve "huzur bulmak" istiyordum. Alışık olmadığım için "canlı yaşam" beni öyle eziyordu ki nefes almakta bile zorlanıyordum."
Sayfa 168Kitabı okudu
223 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.