Sapiens olarak adlandırılan varlığın, evrensel zaman düzlemindeki değişimini ve dönüşümünü ele alan bu kitap, tarihte yaşanan devrimlerin ve geleceğimizi şekillendiren halihazırdaki teknolojinin bizleri nasıl bir hayatın içine doğru sürüklediğini gözler önüne seriyor.
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere yazar insanlık serüvenine evrim
Öyle bir sokak ki içine tüm dünyayı sığdırmış...
Sokakta işlenen bir cinayet ve cinayeti çözmeye çalışan bir komiser ve bu komiser de aynı sokaktan ..
Cinayetin baş kahramanı ise komiserin otuz yıl önceki en yakın arkadaşı ve arkadaşını kurtarmaya çalışıyor . O, gerçekten annesini öldüren biri miydi?? Peşine düşüyor.
Mahalleliye soruyor ve tüm
Çıkardığım sonuç çok basit: inanmak veya inanmamak, ikisi de birdir. Şu anda bana Tanrı'nın aydınlatıcı varlığını kanıtlasalar bile, tutumumda bir farklılık olmazdı.
Merhabalar
Bugün sizlere 17 öykü ile geldim.
Her biri içerisinde ayrı dünyalara konuk oluyorsunuz; kimisinde bir tohum, kimisinde kar tanesi, kimisinde eşini kaybetmiş bir kadın veya platonik sevgili...
Kahve eşliğinde hoşça okunabilecek #yorgunummitral eseri @yazar_serpiltuncer kalemine ait. İlk kez okuduğum kalemine hayran kaldım, kütüphaneden
•••
Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
Başkalarının kafasında neler olup bittiğini düşünmenin ona bir yararı olmazdı. Yani neye inandığının bir önemi yoktu çünkü inanmak veya inanmamak bir şeyi değiştirmezdi. Gerçek kabul ettiği şeylere göre hareket etmek zorundaydı.
Bergman, Luteryen bir papazın oğlu olmasının getirdiği disiplinli ve katı bir aile ortamında büyümenin etkilerini filmlerinin çoğunda gösterir. Buna bir de dinin derinlikli sorgulanması eklenince filmleri bir başyapıta dönüşmüştür. Örneğin ‘Yedinci Mühür’ (1957) filminde “Benim tüm hayatım manasız bir arayışmış.” diyen şövalyenin sorgulayışı, gerçek hayatta Bergman’ın hakikatte söylemek istediğidir. Hayatı boyunca Tanrı’ya inanmak veya inanmamak arasında gelgitler yaşayan sanatçının bu iç çatışması, içine girdiği dini bunalımdan kaynaklanır. Nitekim filmlerindeki kahramanlar, bir türlü teslim olmayı başaramazlar. Onun “Winter Light / Kış ışığı” (1962) adı verilen filmi böylesi dini bunalımların melankolilerin ve Tanrı temasının derinlemesine işlendiği bir başyapıttır.