Uzun bir yolculuk Döl Bereketi, farklı bir tema, su gibi akan diliyle müthiş bir çeviri.Zola'nın "Dört İncil"adını verdiği serinin kitaplarından biri, olgunluk dönemi eserlerinden. Zola farklı kültür ve ekonomik sınıftan gelen çeşitli aileler üzerinden "doğurganlık" güzellemesi yapar ve bunu 630 sayfa boyunca ısrarla yapar ama asıl eleştirdiği yığınlarca yozlaşmışlık, çürümüşlük çarpar suratımıza kitap boyunca.
Burjuva sınıfı baştan sona eleştirir Zola, paraya tamah eden insanları, çocuğu ile vakit geçirmeyi zulüm gören zengin ebeveynleri, çocuğunu emzirmekten imtina eden şımarık burjuva kadınlarını, gayri meşru yoldan meydana gelen çocuklar üzerinden nemalananları, mutsuz, gönülsüz,para üzerine kurulu evlilikleri, sefalete terk edilen sahipsiz bebekleri, çocuk esirgeme kurumlarını,paradan başka bir şey düşünmeyen patronları,sefalete mahkum edilen işçileri, .ihanetleri, kapitalist sistemi, sevgisiz çıkar ilişkilerini, çarpık aile bağlarını...
Eserde çok fazla dram var ama Froment ailesi bereketle genişledikçe, aralarındaki sevgi bağı her bebekte yeniden kök saldıkça kara bulutlar dağılıyor. Onların yaşama bakış, kendini yaşamın doğasına bırakış ve sevme şekilleri eser boyu berraklığını koruyor. Zaman geçiyor Froment ailesinin dölleri Afrika'ya da yayılıyor. Aslında yazar Mathieu'nun dölünden , Marina 'nın sütünden beslenen bereketli canları Fransa ile özdeşleştiriyor, Froment ailesinin dölleri yayıldıkça geleceğin Fransa'sının güçlenip gelişip, genisleyeceğini umut ediyor. Okuduğum en ilginç klasiklerden biriydi. Çeviri kusursuzdu.