İyi ol, fakat çok iyi olma. Birazcık huysuz ol, fakat çok değil. İçinden geliyorsa, dua et. Eğer sana rahatlık veriyorsa, arada bir küfür de et.
Etrafındakilere karşı mümkün olduğu kadar dostça davran, müşfik ol! Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan, bağır, kır, dök ve unut!
Her zaman gülümse, dudaklarından tebessüm eksik olmasın. Hatta bu bazen acıtsa bile.
Her zaman ve her yerde eline geçen bütün saadeti yakala. En ufak bir parçasının bile kaçmasına müsaade etme!
Yaşa, her şeyden önce yaşa. Sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme!
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar talihli isen, bütün kalbin, ruhun ve vücudunla sev!
Yüzleşerek Vasatlıktan Kurtulmak
✮ ✮ ✮
Doğru istikamet; tanımak ve diyalog kurmak karşılıklı bir süreçtir. Toplumların kurumsallaşması ekonomi, hukuk, siyasi aygıtların etki tepki ilişkisini tanımak ve diyalog kurmak zaruridir. Hayatın idamesini güven üzerinden şekillenmesi birey devlet ilişkisi için istenilen bir durumdur. Bunun
Sinema ,senaryo, şiir,fizik,naif,sıradan kelimeleri uçuşuyor zihnimde Barış Bıçakçı adını duyduğumda..
Aramızdaki En Kısa Mesafe 99 sayfalık çocukluk günlerinin anlatıldığı, 24 bölümden oluşan bir öykü kitabı..
Kitabı okurken nedense anlatılan çocukluk günlerindeki öykülerin kahramanının Barış Bıçakçı’nın kendisi olduğunu düşündüm.
Yani bir milleti yaşatan kendi gelenekleri ve binlerce yıldır gelen kültürüdür. Kültür; Hakkari’de bale gösterisi yapmak değildir. Çağdaşlık; Moda’nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir. En korkunç sömürü zihinlerin köleleşmesidir. Madenlerin,işletmelerin sömürülmesinden daha tehlikelidir. Bizde böyle sahte çağdaş ve sahte aydın kesim yetiştirilmiştir. Bizde demeyelim. Her sömürgede böyle sahte çağdaş ve aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Bunlar kendi kültüründen kopup kendi halkından tiksinen, kendi kültürüne yabancı, ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetiştirilmiştir. Sonra da bunlar Türkiye'nin başına bela edilmiştir. Toplum,Kültür ve Din Mühendisliği yapılmakta. Batılılar için diğer insanlar insan olarak görülmemekte.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu...
Distopyaların atası. Aldous Huxley'in "Cesur Yeni Dünya "sı, yayımlandığı 1932 yılından bu yana okurları büyüleyen edebi bir başyapıttır. Bu İngiliz klasiği, bizi insanlığın bireysellik, özgür irade ve sevgi pahasına "mükemmel" bir toplum yarattığı yüzlerce yıl sonrasına götüren bir bilim kurgu, spekülatif kurgu ve sosyal
İnsan zekasını taklit ederek makine ve yazılım geliştirme çalışmaları son yılların en önemli konuları arasında yer alıyor. İnsanın başta düşünme ve öğrenme yeteneklerinin taklit edildiği tüm bu çalışmalar, "Yapay Zekâ" kavramıyla ifade ediliyor. Nitekim günümüzde Yapay Zekâ Mühendisliği, geleceğin meslekleri arasında birinci sırada
Bir psikolog diyor ki, "insanları en çok üzen, onların canlannı sıkan şeyler aslında önemsiz görünen, ilk bakışta değer vermediğimiz küçük, basit şeylerdir."
"Mezarıma çiçek koymayınız , hatta başınızı çevirmeden geçiniz. Bütün ömrüm boyunca bir tek kişi bile benimle ilgilenmedi . Bundan sonraki yapmacık ilginizle beni hiç olmazsa ebedî uykumda rahatsız etmeyiniz."