“Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum.
Kitaplar akıllı
kitaplar aptal.
Kitaplar büyük
kitaplar çocuk.
Kitaplar en uzak, en güzel yolculuk
fakat kısır
fakat sensiz.”
Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum.
Kitaplar akıllı
kitaplar aptal.
Kitaplar büyük
kitaplar çocuk.
Kitaplar en uzak, en güzel yolculuk,
fakat kısır
fakat sensiz...
— Peki siz, kitap okumayan biri olarak, bu kitaplarda ne yazdığını bilir misiniz? Yalnızca insanlığın kötülüğü, hataları ve çileleri yazar. Sırf gözyaşı ve kan Wandergood! Baksanıza: İki parmağımın arasında tutabildiğim şu incecik kitapta bile bir okyanusu kaplayacak kadar insan kanı var, bir de bütün kitapları düşünün… Peki kim döktü o zaman bu kadar kanı? Şeytan mı?
(…)
— Hayır beyefendi: İnsan! İnsan döktü bu kanı! Doğru, bu kitapları okuyorum ama tek bir nedenle: İnsandan nefret etmeyi, onu aşağılamayı öğrenmek için!
Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum.
Kitaplar akıllı
kitaplar aptal.
Kitaplar büyük
kitaplar çocuk.
Kitaplar en uzak, en güzel yolculuk
fakat kısır
fakat sensiz...